Aman endişeye mahal vermeyelim, CHP'lilerden birinin başına bir araba kazası gelmedi.
Kaza, parti tüzüğünde "sosyal demokrat" yazıp, partinin bütçesinden yani halkınparasıyla Mercedes 500SEL arabayı 230 bin euro (yani 433 bin YTL) ödeyerek alanDeniz Baykal'ın başına geldi.
Baykal, sık sık arızalandığı gerekçesiyle 2005 model Mercedes S320'sini 48 bineuroya iade edip, seçime gıcır gıcır "hiç arızalanmayan" bir arabayla girmeye karar verdi.
Gerçi, Mercedes firması 2005 model bir aracının sık sık nasıl bozulduğuna resmi bir açıklama getirmedi ama "arızanın" başka bir yerde olduğunu düşünüyoruz.
Deniz Baykal'a alınan yeni araç zırhlı da değil, ama yüksek standartta güvenlik sistemine sahip.
Vatan Gazetesi'ndeki köşesinde Necati Doğru, bakın nasıl yorumluyor?
Ve, sosyal demokrat partinin Genel Başkanı da 'halkın' yaklaşan seçimlerde oyunu, bir torba bulgur, yarım torba un, üç kalıp sabun için götürüp iktidar partisine vereceği laflarının havada uçuştuğu bir ortamda 230 bin Euro'ya süper zenginlerin bindiği Mercedes otomobil aldırıyor. Kimin parasıyla, halkın parasıyla.
Tıpkı sağcı AKP'nin Hazine'den aldığı yardımla yani 'halkın parasıyla' Ankara'da çok lüks genel merkez plazası yaptırması gibi. Solcu CHP de Hazine'den aldığı parti yardımıyla Başkan'ın altına Mercedes çekiyor.
AKP sağcı bir parti, lüks plaza yaptırabilir. Ama CHP solcu. Sol, kıtlık çekiyor. Mercedes kıtlığı değil, inanmış adam kıtlığı."
Baykal, seçimlerde gıcır gıcır Mercedes'i ile halkın karşısına çıkarak, belli ki oyunuciddi biçimde artıracağını düşünüyor.
SONUÇ: Haftalık Dergisi'nin bu haftaki sayısının kapak konusu "Hülya Avşar bitti mi?" idi.
Biz de şimdi sorma ihtiyacı duyuyoruz, Deniz Baykal bitti mi?
Bitip bitmediğini seçimler gösterecek ama biz Tempo Dergisi'nin bu haftaki kapak konusu olan "Türkiye'yi sevmek için 50 neden"e 51. olarak Deniz Baykal'ı da eklemek istiyoruz. Ama, sadece kendisini değil, Mercedes 500SEL arabasıyla birlikte
TÜRKİYE'NİN "YENİ" KODLARI
OLAY YERİ: İzmir Barosu OLAY: İzmir Barosu avukatlarından ve İşçi Partili Fuat Turgut'un Hrant Dink suikastinin azmettiricisi olduğu iddia edilen Yasin Hayal'in avukatlığını üstlenmesi, Kenan Evren'inultra liberal çıkışından sonra son dönemde bizi şok eden bir başka gelişme oldu.
Ama, üzerine biraz düşündüğümüzde, şaşmak yerine Türkiye'nin "yeni kodlarını"anlamamız gerektiğini anladık.
Çünkü, İşçi Partili Fuat Turgut, ailesinden talep gelmesi halinde katil zanlısı Ogün Samast'ın da avukatlığını yapabileceğini söylüyor;
"Yasin'i savunmam için bana teklifte bulunuldu, severek kabul ettim. Teklifin kimden geldiğini söylemem. Bu davanın Türkler, Ermenileri katletti diyen Amerikalılar, Avrupalılar ve aydın geçinenlere ders vermek için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum."
Bu sözler, Mercedes Baykal'a ne kadar yakıştıysa, İşçi Partili Fuat Turgut'a da o kadar yakıştığını düşünüyoruz.
SONUÇ: Ne acıdır ki, katledilen Hrant Dink, Türkiye'nin bir soykırım suçu işlemediğiniuluslararası platformlarda hararetle savunan bir kişiydi. Bu yüzden diasporadakiErmeniler tarafından da lanetleniyordu.
Hrant Dink, bu sözleri duysa, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in Erhan Tuncel'in sorgulamasını izlerken, "polis muhbiri olduğunu söylediği anda yaşadığı büyük şaşkınlığın" bir benzerini yaşardı herhalde.