- Kaymakam’a “saray” yaptılar, ucu kime dokundu?
- Aziz Yıldırım ‘tam saha puro savunması’nda nasıl gol yedi?
- Mesut Özil, “söz” ile nasıl gol attı?
RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı
Çelişki gazetecinin ekmeğidir. Çünkü en çıplak haliyle 'haber'dir, çelişki.
Gazetecinin ilk refleksi, izlediği durumun gerçek hayatla yarattığı çelişkidir. Bunun üzerine haberini bina eder.
Geçen hafta Aziz Yıldırım’ın Atina’daki PAOK maçı sırasında ‘yasak’ olmasına rağmen puro içmesi ve evlerin çoğunun toprak damlı olduğu Ardahan’ın Hanak ilçesinde Kaymakam Bey’e “14 odalı lojman” yapılması çelişkilerin en yaman olanlarıydı.
Ardahan Bayındırlık İl Müdürlüğü, Hanak ilçesinde öyle bir kaymakam lojmanı yaptırdı ki evlerin çoğunun fakirlikten toprak damlı olduğu ilçede lojman “saray” gibi kaldı.
14 odalı, kapalı yüzme havuzlu, kapalı otoparklı, tripleks lojmanın projesi, dönemin Kaymakamı Süleyman Ovalı’ya sunulduğunda, Ovalı “Hanak için çok lüks ve gösterişli” diyerek projeye onay vermemiş.
Ancak, Ardahan Valiliği emriyle Bayındırlık İl Müdürlüğü, inat edip 300 bin lira harcayarak, lojmanı inşa etmiş.
Bu da yetmemiş, zamanın kaymakamı Ovalı hakkında da soruşturma açılmış. İlçeye bu yüzden iki kez müfettiş gönderilmiş.
Kaymakamın neden lüks sevmediği araştırılmış belli ki.
Habertürk Gazetesi’nin Pazar günü birinci sayfadan verdiği haberde bir de ayrıntı var.
Projenin mimarı Erdinç Erdağı, projesinin “izinsiz” olarak kullanıldığı iddiasıyla Bayındırlık İl Müdürlüğü’ne hem dava açmış hem de binayı mühürletmiş.
Sonuçta pembe boyalı, üç katlı bir saray yavrusu Hanak’a kalmış yadigar. Gazetecilere de bu yaman çelişkinin haberini yapmak düşmüş.
Bir diğer yaman çelişki örneği Fenerbahçe’nin medya ile arası hep sorunlu Başkanı Aziz Yıldırım’dan.
Atina’daki PAOK maçı sırasında maç kötü gittikçe Aziz Yıldırım’ı efkar basmış.
Yıldırım, etrafında gazetecilerin olduğunu unutmuş, purosundan öyle derin nefesler alıp, dumanını baca gibi üfürmüş ki gazeteciye de bunu sadece görüntülemek kalmış.
SONUÇ
Yıldırım’ın bu “efkarlı” fotoğrafı ertesi gün gazetelerde yayınlanınca, Fenerbahçe’nin resmi sitesinden “Ayıp” başlığıyla bir cevap geldi.
“Vatan ve Sabah Gazeteleri’nde Aziz Yıldırım’ın sigara içerken çekilmiş fotoğrafları yer almaktadır.
Dün akşamki PAOK maçı sırasında çekilen fotoğraflar son derece manasız yorumlarla gazete sayfalarına taşınmıştır.
Söz konusu fotoğrafların yayınlanmasının ve altında sırf sayfa doldurmak amacıyla yakışıksız yorumlar yapılmasının gazetecilik ahlâkına yakışmadığını belirtmek isteriz.”
Haberi yayına koyan gazetecilerin cevabı da aynı sertlikteydi.
Vatan Gazetesi Spor Müdürü İbrahim Seten bu haberi neden yayınladıklarını üç maddede özetlemiş:
“O fotoğrafta kaç tane haber saklı aslında biliyor musunuz?
1. Yeni anjiyo geçiren Yıldırım’ın sigara içmesi kesinlikle yasak… Demek ki, doktorunun sözünü dinlemiyor…
2. Statta sigara yasağı var, onu da delmiş..
3. Ayrıca yüz ifadesinden de belli ki, keyiften değil takımının futbolunu beğenmediği için, stresten içmiş sigarayı…
Biz o fotoğrafı üçüncü sebepten ötürü yayınladık…”
Gazetecinin olduğu yerde “her şeye hazırlıklı” olmaya iyi örneklerden birini yine futboldan vereceğiz.
Aziz Yıldırım, kendi kalesinde gol görüp, sinirlenirken, Real Madrid’e sürpriz bir transfer yapan Türk futbolcu Mesut Özil, basın toplantısında başarılı bir gol attı.
Real Madrid’e yapılan transferiyle ilgili basın toplantısında bir İspanyol gazeteci Mesut’a “Oruç tutuyor musun?” diye sordu;
“Profesyonel futbolcuyum. Sahada en iyi verimi verebilmem için kendime iyi bakmam gerekiyor.
Su içmeliyim ve yemek yemeliyim. Ama boş günüm olursa oruç tutabilirim.''
Belli ki Mesut bu sorunun geleceğine hazırlıklıydı, öylesine usturuplu bir cevap verdi ki cevabı da attığı gollerin hanesine yazıldı.