Sitemizde Ara

  • Konuştuğun konu futbolsa, en az iki kez düşünmek de yetmez
  • Erdoğan Bayraktar’ın başı çok “kalabalık”


RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



Kalabalıkları karşısında görünce vaadin binini bir para etme, kantarın topunu kaçırma, bol keseden atma ile medya kazasının en alasını işleme siyasetçinin gevezesinin başına gelir.

Trabzon Milletvekili, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın Trabzon’da bir açılışta yaptığı konuşma siyasetçi gevezeliğine naçizane bir örnek.

Trabzon Belediyesi’nin yapımını tamamladığı bir yol açılışına katılan Bakan, karşısında kalabalıkları görünce, belli ki boynuna asılan Trabzonspor kaşkolunun da etkisiyle “şike soruşturması” ve “geçen yılki Türkiye ligi şampiyonluk kupasının Fenerbahçe’den alınarak Trabzon’a verilmesine” ilişkin bir kaç kelam etme zarureti hissetti.



"Trabzon gülerse, Türkiye güler. Trabzon kalkınırsa, Türkiye çok büyük mesaj verir.

Şimdi bizim hakkımız olan Trabzonsporumuz'un kupasını almak için de çok ince ayarlı bir çalışma yapıyoruz. İnşallah hakkı olan Trabzonsporumuz'un kupasını da Trabzonspor'un müzesine getireceğiz.

Allah inşallah bunu bize nasip edecek."


Bayraktar’ın “ince ayarlı” çalışmasının ne olduğunu hiç kimse önce anlayamadı. Dahası, Bayraktar hassas ve geniş kitleleri ilgilendiren bir konuda öyle hoyratça davranmıştı ki, yaptığı medya kazasının büyüklüğünü ilk gün pek anlayamadı.

Çünkü, aynı gün başka bir açılışa gittiğinde bu kez daha kalabalık bir gazeteci ordusu, “Nedir efendim bu ince ayarlı çalışma?” diye kendisine soru yöneltince, “sözlerinin arkasında durduğunu” söyledi.

Hatta, Trabzon’da yayın yapan bir internet sitesine de şöyle konuştu:

"Trabzonspor haksızlığa uğramıştır. UEFA da Trabzonspor’u Şampiyonlar Ligi’ne aldığına göre daha fazla söze gerek yok. Orada zaten her şey açıktır.

Benim ince ayar sözümün arkasında kimse bir şey aramasın. Hukuk var, kanun var, bunların uygulanması gerekiyor. Ben de bunu söyledim. Yazılı kurallar neyse onlar uygulansın dedim ben."



SONUÇ

Bakan, öyle bir yere dokunmuştu ki, her yandan feryat figan yükseldi.

Başta Fenerbahçe Spor Kulübü olmak üzere, Fenerbahçe’ye yakınlığı ile bilinen futbol yorumcularından Fenerli köşe yazarlarına kadar Bakan’ın yeniden tedavüle soktuğu ince ayarın ne olduğu üzerine bin bir yorum yaptı.

En ilginç yorumlardan birisi de koyu Fenerli Hürriyet Yazarı Mehmet Yılmaz’dan geldi:

“Sanıklar savunmalarını yapmadılar. Savcılığın iddialarına karşın ne diyeceklerini, suçlamaları çürütmek için ortaya ne tür gerekçeler koyacaklarını bilmiyoruz.

Ama hükümetin bir bakanı çıkıp bu konuda
‘ince ince çalıştıklarını’ söyleyebiliyor.

Bu nasıl bir çalışma?

Savcılar ve yargıçlar üzerinde bizim bilmediğimiz yöntemlerle baskı mı kurulacak? Adil yargılanma hakkı ne olacak?

Tabii ikinci bir olasılık da aslında böyle
‘ince bir çalışmanın’ yapılmıyor olması.

Bakan, karşısında kalabalıkları görünce basmış gaza, kendini tutamamış, bol keseden atıyor!

Eğer öyleyse, bu bakanın bundan sonra söylediklerinin doğruluğuna nasıl inanacağız?”



Mehmet Yılmaz, Bakan’ın gaza gelme olasılığını göz ardı etmiyordu ki tepkilerin ayyuka çıkıp, her tören çıkışında gazetecilerin aynı soruyu sorması üzerine Bakan Bayraktar, “Biz Fenerbahçelileri seviyoruz” açıklamasını yapmak zorunda kaldı.

Hatırlayacaksınız, Bakan Bayraktar, Galatasaray’ın eski başkanı Özhan Canaydın'la ilgili olarak Arena açılışı öncesinde, “Ezilerek önüme gelip, benden stadı yapmamı istedi” açıklamasını yapmıştı. Arena’nın açılışında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Galatasaraylılar tarafından yuhalanmasına da bu açıklaması yol açmıştı.

Bakanın hanesine, bu son açıklaması ile bir eksi daha yazıldı.

Nitekim,  hayata veda eden Türk futbolunun efsanevi golcüsü Lefter için Pazar günü Fenerbahçe Stadı’nda düzenlenen törene katılan Başbakan’ı bir grup Fenerli, “Bayraktar’a duydukları kızgınlığın” da etkisiyle yuhaladı.

Fenerbahçe’nin ünlü futbolcusu Lefter Küçükandonyadis’i saygıyla anarken, HaberTürk Gazetesi yazarı Umur Talu’nun twitter’daki bir yorumunu sizinle paylaşmak isteriz:

“Kimler ve ne kadar büyük kalabalık uğurlarsa uğurlasın, Lefter bir adada ıssız kalmanın da adıdır.”