- Canik’in dereleri aksa yukarı aksa
- TOKİ’den “sel felaketi manzaralı” daireler
RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı
Aynı hafta içinde “tarihi bir bilimsel buluş” ile bir o kadar “ilkel bir sel felaketini” birlikte yaşadık.
İkisinin arasında “aynı gün” olmasının dışında ne bağlantı var derseniz, biraz bekleyin; çünkü sel felaketindeki “TOKİ parçacığı” bulundu.
Aylardır hepimizi “Büyük Patlama” teorisinin en önemli dayanağını oluşturan "Higgs bozonu" ya da diğer adıyla “Tanrı Parçacığı” manyağı yapan bilim adamları, paranın yok zamanı 10 milyar Euro harcayıp, sonuç itibarıyla kendi deyimleriyle “yüzde 95 ihtimalle” Higgs Bozonu adı verilen parçacığı ortaya çıkardılar.
Ki, matematiksel modelde bu parçacığı keşfeden İskoç bilim adamı Peter Higgs bile “Evet var ama günlük hayatımızda ne işe yarayacağını ben de hiç bilmiyorum” diye açıklama yaptı.
Bilim çevreleri, bu tarihi buluştan büyük heyecana kapılmış durumda.
Samsun Canik ilçesindeki 12 kişinin yaşamını yitirdiği sel felaketindeki kayıp parçacık ise yine bilim adamları raporları ile ortaya çıktı; TOKİ.
Dördü çocuk 12 kişinin öldüğü sel felaketinin ilk saatlerinde panikleyen yetkililerin yaptığı TOKİ savunma hattı açıklamaları ise başlı başına medya kazaları silsilesiydi.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, “Kriz sırasında medya ile nasıl ilişki kurulmaz?” örneklerinin en şahanesini verdi.
HaberTürk’te canlı yayınına bağlanan Yusuf Ziya Yılmaz, spiker Didem Arslan’ın “TOKİ konutları dere yatağında mı sayın Başkan?” sorusuyla öyle sinirlendi ki;
“Bunu tartışmak şu anda normal midir?
Şimdi can kurtarma telaşındayız. TOKİ konutlarının nereye yapıldığı, oraya mı yapıldı bunu tartışacak durumda mıyız? Cenazeleri çıkarırken, bunlarla ilgili işlemleri yaparken, normal midir? Böyle bir şey de yok...”
Başkan, spikerin ağzının payını vermeye çalıştı ama büyük bir gaflet içindeydi. Nitekim, Didem Arslan da altta kalmayıp, “bunu sormayıp da neyi soracağım” demeye getirdi.
Ama, Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, TOKİ savunma hattını yardırmaya hiç niyetli değildi.
Açıklamasına, yaşamını yitirenlerin “sadece dördünün TOKİ konutlarında öldüğünü”, diğerlerinin “devlet karayollarının üzerindeki selde” can verdiğine dair garip bir savunmayı da kattı.
Ardından da, “Biz neyle uğraşıyoruz, siz ne soruyorsunuz bize?” deyip, telefonu kapattı. Bu da Başkan’ın medyanın kamuoyu bilgilendirme işlevinden bihaber olduğunun delili oldu.
TOKİ savunma hattına bir destek de TOKİ’nin kendisinden geldi. “Fransız Balkonlu” Kuzey Yıldızı konutlarıyla ilgili açıklama en az Samsun Belediye Başkanı kadar aşırı savunmacıydı;
“Canik İlçesi Gazi Mahallesi’ndeki alanda, İdaremiz ve ilgili belediye işbirliğinde uygulanan kentsel dönüşüm projesi ile mevcut gecekondular yıkılmış, bunun yerine İmar Yönetmeliği’ne, fen ve sanat kurallarına, uygun konutlar inşa edilmiş olup; olası daha vahim sonuçların önüne geçilmiştir.”
Daha vahimi ne olabilirdi, bilemedik.
SONUÇ
TOKİ’nin bağlı olduğu Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, sonuçta bölgeye Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile birlikte gitti. Bayraktar’ın açıklamalarındaki en garip cümlesi ise “Suçlu aramak yanlış” oldu.
“Suçlu aramak ucuzculuk” diyen Bakan Bayraktar, doğal olarak TOKİ’yi sonuna kadar savundu;
"TOKİ hem titiz çalışmasıyla hem işini bilimsel yapmasıyla elhamdülillah bugüne kadar mühendislik, denetim bakımından böyle bir afet yaşamadı. Bana göre TOKİ’nin bir milim suçu yok, mühendis olarak söylüyorum."
Bu arada, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu bir soruyu yanıtlarken, az önce üzüntülerini açıklayan Bayraktar, esprili bir dille Bakan arkadaşını uyarıp, “Hadi gidelim, yağmur yağıyor” dedi.
Bunun üzerine basın toplantısı sona erdi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç da gazetecilere dönüp, “Dikkat edin, ıslanmayın” diye espri yaptı.
Bu basın toplantısından 48 saat sonra TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) Şehir Plancıları Odası’nın sel ile ilgili ön raporu yayınlandı.
Raporda, derenin “zorlama” yeni güzergahının felaketi getirdiği ve değiştirilen dere yatağındaki yapılaşmanın tamamen yanlış olduğu vurgulandı.
Dahası, TOKİ’nin tıpkı Samsun’da olduğu gibi bir çok yerde dere yataklarını ıslah edip, konutlar yapması yüzünden benzer felaketlerin bir çok ilde yaşanmasının kuvvetle muhtemel olduğunun altı çizildi.
Raporda, TOKİ’nin yanına DSİ, SASKİ, Samsun Büyükşehir ve Canik Belediyesi de sorumlular listesine eklendi.