- Katliamın tam ortasında, Warner Bros’tan “Para, Para, Para” açıklaması
- Takvim Gazetesi'nden tuhaf bir “inançmetre” çalışması
RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı
Hatırlarsınız, eski siyasiler, siyasetteki vefasızlığı anlatmak için “Vefa İstanbul’da bir semt adıymış” diye serzenişte bulunurlardı.
Amerika’daki Batman filminin açılışında, biri üç aylık bebek olmak üzere 12 kişinin öldürülmesinin ardından Warner Bros’un açıklamaları da benzer bir duygusuzluğu hatırlattı.
Batman filminin yapım şirketi Warner Bros, filmin gösteriminden önce bir diğer yapımı olan "Gangster Squad"in fragmanını yayınladı. Fragmanda bir sahne, Denver kentindeki sinema salonunda gerçekleştirilen katliamla büyük benzerlik gösteriyordu.
Fragmanda, tıpkı salonu basan akıl sağlığı kuşkulu genç adam gibi, sinema perdesinin arkasından insanlar çıkıyor ve izleyicilere kurşun yağdırıyordu.
Dünyanın en büyük film yapım şirketlerinden birisi olan Warner Bros, 12 kişinin öldüğü katliamın ardından, "Gangster Squad” filminin fragmanını yayından kaldırmayı aklına getirmedi.
Amerikalı film eleştirmenleri, bu mafya filminin fragmanın gösterilmesine çok sert eleştirilerde bulunmaya başlayınca Warner Bros ancak aydı.
Olaydan sonraki bir kaç gün filmin fragmanını kaldırmayı akıl edemeyen yapım şirketi, fragmanın kaldırılmasını talep etmek için arayan eleştirmenlere garip bir cevap verdiler.
Verilen cevap, “Warner Bros yönetiminin fragmanın kaldırılıp, kaldırılmayacağına yönelik bir toplantı yaptığı” yönündeydi. Yani, Amerika’da infiale yol açan, Başkan Obama’nın bile yatağından kaldırılıp bilgi verilmesine yol açacak kadar önemli bir olayla ilgili olarak şirket, gelen uyarı aramalarını “Toplantı halindeyiz” diye geçiştirmeye çalıştı.
Ancak, 12 kişinin öldüğü, 50 kişinin de yaralandığı katliamdan iki gün sonra "Gangster Squad” filminin fragmanı gösterimden kaldırılabildi.
SONUÇ
Warner Bros’un medya kazası bununla da bitmedi. Katliamın “Batman filminin gişe gelirlerini etkilemeyeceğini” açıklama gafletinde de bulundu.
Üstüne üstlük, filmin gişe gelirlerinin ne derece iyi olduğunu göstermek için Amerika’da sadece Cuma günü 80 milyon dolar gişe yapıldığı duyuruldu.
Dünya genelinde Batman filminin gişesinin de 120 milyon dolara ulaştığı Warner Bros tarafından “sevinçle (!)” paylaşıldı.
Hatırlarsınız, şirketlerin satış performanslarını büyük krizlerin tam orta yerinde yapmaları aslında bize de yabancı değil.
Roche Türkiye’nin SSK’ya pahalı ilaç satma skandalı henüz geçmemişken, Gebze’deki yeni fabrikasının açılışına katılan üst düzey bir yabancı yöneticisi “şirketin yaşadıklarına rağmen Türkiye’de kar etmeye devam ettiklerini” açıklamış, gazetecilerin ağzını bir karış açık bırakmıştı.
Aynı hataların sıkça tekrarlanmasına bir örnek de medya cenahından.
Takvim Gazetesi, iki yıl önce, İstanbul’daki hangi semtlerin Ramazan’da sahura daha fazla kalktığını göstermek için Nişantaşı, Ulus, Fulya gibi semtlerde çok az evde ışığın yandığını fotoğraflarla manşetine taşımıştı. Aynı haberde Alibeyköy, Esenler ve Feshane gibi semtlerdeki evlerde ise daha çok ışık olduğunu göstererek, “İstanbul’da sahur” başlığıyla kendi cenahından gazetecilik yapmıştı.
O dönemde, ayrımcılığı ve önyargıyı depreştirdiği için gazetenin bu tutumu ciddi biçimde eleştirilmişti.
Üzerinden iki yıl geçti. Takvim’in Pazar günkü manşeti bu kez Ramazan’da Bodrum ve Çeşme plajlarının “foto” karşılaştırması oldu.
Ramazan’ın gelmesiyle “Bodrum plajlarının boşaldığını ancak İzmir ve Çeşme’deki eğlencenin tam gaz devam ettiğini” manşete taşıyan Takvim’in bu haberi İzmir’e daha önce yapılan ve büyük tepkilere yol açan “gavur” benzetmesini akıllara getirdi.
Takvim Gazetesi, “Foto Beach” başlıklı haberiyle yine yıllar önce yapmaya çalıştığı gibi fotoğraf karelerinden inanç tahlili yapmaya kalkıştı. Hadi hayırlısı!