Sitemizde Ara


  • Deniz Baykal seviyor... seviliyor...nereye kadar?....
  •  Laf çevirmede yeni yöntem.; "Şık değil"...

    RAPORU HAZIRLAYANLAR:
    Azime Acar & Ender Bölükbaşı

    * * *

    Bizim bildiğimiz bir tane anlamı var... 
    Türkçe sözlüğe bakıp onu hemen paylaşabiliriz... 

    Ama Deniz Baykal'ın dağarcığındaki yalaka belli ki birden fazla...

    Dahası, yalakayı "samimiyet" ve "sevme" fiillerinde de kullanıyor...

    Bir anlamda CHP lideri döverek seviyor...

    CHP'nin her daim genç ve taze lideri Deniz BaykalKurban Bayramı münasebetiyleAntalya ve çevresinde partililerle sık sık bir araya geldi.

    CHP liderine, Alanya'daki toplantısı sırasında partinin yeni İlçe Başkanı Bülent Kardemir'parti meclisine yüzde 25 taban payı' önerdiği için sevme ile karışık fırça yedi.

    Deniz BaykalBülent Kardemir'e "yalakalık yapma" ifadesini basın mensuplarının önünde rahatça kullandı.

    Dahası, yalaka ifadesini kullanırken, Bülent Kardemir'i "başka birilerinin sözcülüğünü yapmakla" da suçladı.

    Yani, Baykal parti tabanında yüzde 25 pay isteyen bir yerel yöneticinin bu tavrını öncelikle"kendisine karşı" muhalefet olarak yorumluyor ve refleks gösteriyordu.

    Baykal'ın muhalefete tahammülü falan olamazdı.
    O yüzden de ağzından "yalaka" sözü bir ok gibi fırladı.

    Ancak, ertesi gün Baykal'ın savunması "yalaka" sözünden daha etkili bir medya kazasıydı.

    Baykal"Yalaka sözünü Bülent Kardemir'i sevdiği için kullandığını" ima ediyordu.

    Ama, Antalya ve yöresinde yalaka sözünün sevme amaçlı kullanıldığından, bırakın gazetecileri bölgenin ileri gelenlerinin bile haberi yoktu.

    SONUÇ:
    Baykal, yalaka sözünden yeni bir anlam türetmiş, Türk Dil Kurumu'nun işine de el atmıştı.

    Siyasetçilerin bazı kelimelere takıntılı olması veya farklı anlamlarla kullanmaya çalışmaları zaman zaman hiç "şık" olmuyor.

    Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "şık" kelimesinin anlamını çok esneterek kullanması son zamanlarda birilerinin dikkatini çekmiş.

    Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ferai Tınç"Şıklığa tahammülüm kalmadı. Evet, rüküşü öne çıkarmaya karar verdim" diyerek, Başbakan'ın hemen her krizde veya olayda olayın özünü söylememek için "şık değil" ifadesine sığınmasını eleştiriyor.

    Fransa Devlet Başkanı Sarkozy'nin açıklamalarından, Rahip Santoro cinayetine kadar hemen her yerde Başbakan "şık değil" ifadesini kullanırken, kendine özgü bir dil de icat ediyor. 

    Tıpkı Baykal gibi...

    Herkes siyasetçilerin söylediğinden tek bir anlam çıkarıyor ama onlar "başka başka"ifadeler söylemeye çalıştıklarında hiç de şık olmuyorlar.

    Bu "şık değil" hastalığı üst düzey bürokratları da yakalamışa benziyor.

    Nitekim, Merkez Bankası BaşkanıPara Politikası Kurulu'ndaki iki atamanın gecikmesiyle ilgili olarak "gecikme şık değil" diye konuşmuş.

    Yani, güzel Türkçemiz her gün biraz daha gelişiyor... 
    Kelimelerin üzerindeki anlam yükü biraz daha artıyor...

    * * *

    Unutmayın… medya kazası can almaz… itibar alır