Tarihte, Fransız Devrimi'nden Rus Devrimi'ne kadar ekmek, pirinç ve tahıl gibi ürünlerin siyasetle olan bağlantılarını hatırlatmaya gerek yok.
Ne zaman ki pirincin dibine darı ekilmiş, o iktidar, gözden düşmüş.. Tarih böyle söylüyor..
Belli ki AKP de bu işlerin farkında olduğundan, pirinç darlığına ve fiyatların yüzde yüze varan artışına Bakan seviyesinde müdahale etti.
Ancak, Tarım Bakanı Mehdi Eker, basın toplantısında öyle sözler söyledi ki resmen medyaya pilav üstü kuru gibi lezzetli bir malzeme verdi..
Pirinç fiyatlarının alıp başını gitmesi ve Toprak Mahsulleri'nin ofisleri önünde1970'leri hatırlatan uzun "ucuz pirinç" kuyrukları oluşması üzerine AKP kriz yönetimine geçti.
Bakan Mehdi Eker, bakanlık önünde ayaküstü düzenlediği basın toplantısındaspekülatörleri suçluyor ve "Bizde pirinç darlığı bulunmadığının" altını çizmeye çalışıyordu.
Ancak, Bakan belli ki tam o sırada aklına gelen parlak bir fikri de orada gazetecilere söyleyiverdi. "Bir kaç gün pirinç yemeseniz ne olur, pirinç yerine bulgur yiyin. Böylece spekülatörlere derslerini verin" dedi.
Bakan Eker, pirinç kuyruklarını 70'li yıllardaki "kıtlık" kuyruklarına benzetilmesine iseiçerlemişti;
"Bu tür kuyruklar bankada, alışveriş merkezlerinde, her yerde olabilir. Bunu 1978-1979 yıllarındaki yoksulluk kuyruklarına benzetmek insafsızlık olur. Gerekirse 3-5 gün pirinç yemeyelim."
Bakanın bu sözlerinin hemen akabinde, gazeteciler doğal gazetecilik refleksiylebakanlığın yemekhanesine yöneldiler.
Bakan pirinç orucunu saat 11.00'de başlatmıştı. Saat 12.30'da Bakanlık yemekhanesinin mönüsünde tahmin edin ne vardı? Pilav. Ama bulgur değil pirinç pilavı. Hem de üstünde kriziyle birlikte.
Gazeteciler mikrofonlarını yemekhane görevlilerine uzatıp, "Bakan Mehdi Eker de bu yemekten yiyor mu?" diye sordular.
Cevap "evet"ti.
Sadece Tarım Bakanı değil, tüm Meclis o gün pirinç pilavına kaşık salladı.
Pirinç orucunun iftar topu biraz erken patladı!
SONUÇ: Mehdi Eker, basın toplantısında pirinç fiyatlarını artıran spekülatör firmaları gayet iyi bildiklerini ancak isimleri açıklayamayacağını söyledi.
Bu açıklamanın hemen ardından, kriz bir kulaç daha derine indi ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlu Abdulllah Unakıtan'ın ismi baş sıraya geldi oturdu.
Bakan Unakıtan, alelacele "oğlunun tavukçuluk işiyle iştigal ettiğini, pirinç işi yapanlarla mısır işi yaptığını, pirinç işi yapmadığını" yazılı bir açıklama ile bildirdi medyaya.
"Unakıtan ailesi uzmanı" Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ise Unakıtan'ın bu çabasını şöyle değerlendirdi;
"Yani pirincin taşını ayıklama çabası içine girdi. Demek ki neymiş, Kemal abimiz mahdumu Abdullah Efendi ile ilgili iddialar karşısında her daim 'next question' falan diyerek, geçiştirme taktiği uygulamıyormuş."