• Paksüt konuşunca, Kıyamet - Toto oynanmaya başlandı
•  Kene ile mücadele nasıl "medya ile mücadele"ye dönüştü?
  ...Ve,
• Ruhat Mengi'den Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili'ne bir çağrı.. 
  
  RAPORU HAZIRLAYANLAR:
  Azime Acar & Ender Bölükbaşı

AKP'ye kapatma davasının açılması ve sonrasındaki siyasi hava, her gün kurulacak cümlelerin üzerinde on kere düşünülmesini zorunlu kılıyor..

Hele konuyla doğrudan bağlantılı bir isimseniz, hassasiyetiniz daha da fazla olmak zorunda..

Tıpkı Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt gibi.
 

"Kapatma davası üç, beş haftada biter" açıklamasını yaparak, Anayasa Mahkemesi'nin davayı ne kadar sürede bitirmesi gerektiği ahkamını kesen Paksüt, bu kez medyaya "fazla konuşma" kazası işledi.

Gazetecilerle ayaküstü yaptığı bir sohbet sırasında, "Ne karar alırsak alalım kıyamet kopacak" sözünü kullanan Paksüt, herkesin "Kıyamet - Toto" oynamasına yol açtı.

Ergenokon soruşturmalarının yarattığı toz duman içinde, Anayasa Mahkemesi'neAKP'nin ve savcının, "savunma ve iddalarını" yaptığı bir dönemde, Paksüt'ün bu konuşması hakikaten Ruhat Mengi'nin deyişiyle "dam üstünde saksağan"dı..

Ruhat Mengi, Pazar günkü Vatan'daki köşesinde "Biri Paksüt'e susmayı öğretsin"diye sesleniyor ve şöyle diyor;

"Kusura bakmasın ama hani arasa üyesi olduğu yüksek mahkemeye gölge düşürmek, vereceği kararı (her ne olursa olsun) şimdiden tartışılır hale getirmek için daha beter bir cümle bulamazdı. Yani, dam üstünde saksağan.

Millete devamlı kıyamet bekletiyorlar. Rahat huzur bırakmadılar. Ya o kıyamete ya bu kıyamete razı olacak, mutlaka kıyametlerden kıyamet beğeneceksin. Neyse bu kıyamet, kopsa da rahatlasak noktasındayız."

SONUÇ:
Hassas konulardaki hoyrat açıklamalarda Paksüt bu hafta yalnız değildi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, keneden kaynaklanan ölümler yüzünden medyaya sitem etti ve "Hiçbir ülkede bizdeki gibi bugün bir tane daha, falanca gün bir tane daha diye yayın yapılmıyor. Çünkü bunun halk sağlığı açısından bir faydası yok"diyerek kene ile mücadeleyi medya ile mücadaleye dönüştürmeyi başardı (!).

* * *

Unutmayın… medya kazası can almaz… itibar alır…