- Bingöl’de kelebek kanat çırptı, İstanbul medyasında fırtına koptu…
- “Kes-Yapıştır” yapmaya kalkınca, nasıl göz çıkarıldı?
- Yargıçların hatasını asarlar, doktorların hatasını gömerler… Gazeteci hata yaparsa ne olur?
RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı
Yerel bir mecrada çıkan çok küçük bir haberin nasıl kartopundan medya kazasına yol açan bir çığa dönüştüğünün hikayesini anlatacağız size...
Bütün büyük medya kazaları gibi hikayemiz küçük bir kar tanesinin yere düşmesiyle başladı.
Kar tanesi, Bingöl’de yayın yapan ve ilin dışında çevre ilçelerde kısıtlı düzeyde okuyucusu olan Bingöl Gazetesi.
Dünyanın her yerinde olduğu gibi Bingöl Gazetesi’nde çalışan muhabirin de derdi “atlatma haber” yapmak.
Muhabir, atlatma haber yaparken, bu kez “arşiv”den yararlanmaya kalktı ve kar tanesi önce kartopuna sonra da İstanbul ulusal medyasının “flaş-flaş” koduyla verdiği bir haberle çığa dönüştü.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Bingöl Gazetesi’nde çalışan M.A.Y. adlı muhabir, haber sıkıntısı çekince, haberi sokakta bulmak yerine internet üzerindeki arama motorlarından medet umdu.
...Ve, 2007 yılındaki bir haberi bilgisayarın “kes-yapıştır” fonksiyonunu kullanıp, yeniymiş gibi 20 Mayıs günü gazetesine koydu.
“Yeniymiş gibi” görünen haber, iki yıl öncesine aitti; “Bingöl’de çatışma, 3 yaralı.”
Olay aslında “doğru”ydu ama tarihi “eski”ydi.
19 Mayıs 2007 tarihinde Bingöl merkez Topalan Köyü’nde güvenlik güçleriyle PPK’lı teröristler arasında çatışma çıkmış, üç asker yaralanmıştı.
Belli ki muhabir 2007 tarihini atlamış, olayı yeni zannetmişti.
Bazı ajanslar ise yerel gazetenin bu haberine “itimat” edip kaynağını kontrol etmeden, doğrudan servise sundular.
Kar tanesi, kartopunu geçmiş, çığa dönüşmeye başlamıştı artık.
Ajanstaki bu haberi gören ulusal kanallar ve internet siteleri “flaş-flaş” koduyla Bingöl’de çatışma haberini ekranlarından vermeye başladılar.
Bingöl Valiliği de “Böyle bir çatışma var da ben nasıl bilmiyorum” endişesiyle olayı araştırdı ve bir kaç saat sonra Vali İrfan Balkanlıoğlu yazılı bir açıklama yaptı:
"20. 05. 2009 günü bazı haber kaynaklarında Bingöl Topalan mevkiinde çatışma çıktığı ve 3 askerin yaralandığı şeklinde çıkan haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Böyle bir olay meydana gelmemiştir.”
SONUÇ
Bingöl yerel gazetesinin bu haberinin zincirleme reaksiyonu bize Florida’daki bir yerel gazetenin internet sitesinin 11 Eylül saldırıları sonrasında United Airlines ile ile ilgili çıkan haberini hatırlattı.
South Florida Sun Sentinel adlı yerel gazetenin sitesinde olaydan altı yıl sonra “saldırılarda kullanılan United Airlines’in zor durumda olduğuna” ilişkin bir haber yeniymiş gibi kullanılmış, haber bir şekilde ulusal medyaya sıçramış ve United Airlines’in hisseleri o gün içinde değer kaybedince tahtası kapanmak zorunda kalmıştı.
Yerelin “kelebek etkisi” az daha dünyanın en büyük şirketlerinden bir tanesini yere çakıyordu.
Medya için yanlış haber ve tekzip aslında “vaka-i adiye”dendir. Hiçbir editör veya gazeteci bunun başına gelmesini istemez ama olur, başa gelir.
www.medyatekzip.com’da Dilek Yaraş imzalı bir medya taramasının sonuçlarını sizinle paylaşalım.
Taramaya göre, son bir yıl içinde 26 gazetede 350 yalan, yanlış haber yayınlanmış.
Bunlardan 62'sinin yalan olduğu ortaya çıkarılmış, 59'u düzeltilmiş, 24'ü tekzip, 1'i de ihtarname almış haber niteliğinde.
O yüzden hatırlatmakta yarar var…
Yargıçların hatasını asarlar, doktorların hatasını gömerler…
Gazetecinin hatası ise yayınlanır.