Sitemizde Ara

  • Medyadaki zarafet yoksunluğu ve bir meslektaş uyarısı...
  • Madımak Oteli katliamı nasıl basit bir “yangına” dönüştü?

 

RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ni protesto etme gerekçesiyle başlayan gösterilerde Madımak Oteli göstericiler tarafından yakılmış, 37 kişi feci şekilde can vermişti.

Ozan Muhlis Akarsu’nun türküsündeki gibi “kül olup” savrulmuşlardı...

Madımak için 16. yıldönümü anmaları yapılırken, haberlerdeki bir tavır herkesin içini yaktı.

Bilinçli veya bilinçsiz, Zaman Gazetesi’nin olaylara ilişkin haberi veriş biçimi dikkatleri çekiyordu.

Zaman Gazetesi’nin tavrı aslında daha baştan yani başlıktan kokuyordu:
“Madımak provokasyonuna karanfilli anma”

İslami kesimin bir provokasyona alet olması, üzerinden yıllar geçmesine rağmen, Zaman Gazetesi'ni rahatsız etmiş olmalı ki haberi kurgularken Madımak olayını basit bir otel yangınına dönüştürmeyi tercih etmiş:

“2 Temmuz 1993’te gerçekleştirilen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nde yangın çıkmış, aralarında otel görevlilerinin de bulunduğu 37 kişi ölmüştü.”

Oral Çalışlar, Radikal Gazetesi’nde Zaman Gazetesi’nin bu tavrını  hayretle karşılıyor ve “Sizce orada yangın mı çıkmıştı, yoksa orada insanlar diri diri yakılmışlar mıydı?” diye soruyor;

 

“Sivas katliamı bir ‘devlet’ operasyonudur. Ancak bu oyunun figüranları da ne yazık ki bir kesim İslamcı’dır. ‘Oyun’un parçası olmanın yanı sıra, çok sayıda aydının ve Alevinin öldürülmesinin sorumlusu olarak büyük bir vebalin parçası haline gelmişlerdir. Tıpkı başka bazı olaylarda ülkücülerin, solcuların benzer sorumlulukları gibi...”

SONUÇ
Çalışlar, yazısının sonunda Zaman Gazetesi’nin zarafetten uzak yaklaşımına bir meslektaş çağrısında da bulunuyor;
 
“Zaman gazetesinin daha dikkatli davranması ve daha özenli bir dil kullanması, ülkemizin demokratikleşmesi ve ortak yaşam açısından hayati önem taşıyor. Bu özeni beklemeye hakkımız olduğunu düşünüyorum.”

Madımak’ta yakılan 37 kişiden birisi de Sivas’ın ünlü ozanı Muhlis Akarsu idi.  “Sevgi insana yakışır” diyen Akarsu’nun yanmış yüreğine kar olamaz ama şu dörtlüğü ile bitirelim yazımızı...

Dilim dönmez nedir gavur,  müslüman
Duman ateş demek, ateş duman
Enel-hak bağına girdiğim zaman
İster yakıp, ister yüzsünler beni...