Sitemizde Ara

  • Türk’ün “tütünle imtihanı” başladı…
  • Dumansız hava sahasında “it dalaşı” nasıl olacak?
  • SSK ya da şimdiki SGK “sigortaları” nasıl attırdı?

RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı

 

Türkiye gazeteciler için bir cennet.

Bazen çelişkileri bulmaya bile gerek kalmıyor. Gelip yüzüne çarpıyor, ayağına takılıyor.

Türkiye resmen çelişkilerin fay hattı gibi. O yüzden gazetecilere de her gün onlarca malzeme çıkıyor.

“Dumansız Hava Sahası” diye vaveyla ile aylardır gündemi meşgul eden “kapalı alanlarda sigara yasağı” daha ilk gününde, üstelik yasanın mimarı AKP’nin Ankara İl Kongresi’nde ihlal edildi.

Eski bir deyişle, mum dibine ışık vermedi.

Ankara İl Kongresi’nin yapıldığı spor salonu kompleksinde Başbakan Tayyip Erdoğan’ı  “Sigarayı bıraktık, artık senin tiryakin olduk” pankartlarıyla karşılayan delegeler, bir saat sonra yakalarında dumansız hava rozetiyle dışarıda cigaralarını tellendirdiler.

Elbette gazeteciler bu “derin” çelişkiyi kaçıracak değillerdi. Ayaklarına gelip dolanmıştı.

 

Yapılan röportajlarda, AKP’li delegelerin bu işe “daha yavaş yavaş” geçilmesi  konusunda kanaat sahibi oldukları anlaşılıyordu.

Yani, sigaradan “Başbakan tiryakiliğine” geçiş belli ki yavaş yavaş olacaktı.

“Dumansız Hava Sahası” şiarıyla başlatılan kampanya için son aylarda ekonomik krizden, terörden bile fazla konuşulmuştu ama belli ki kimse ne olduğunu anlamamıştı.

Medyaya konuşan sokaktaki tiryakilerden birisi “Yasaklar kırılmak var” diyerek  4. Murat’tan bu yana süren “Türk’ün tütünle imtihanı”nda yeni bir safhaya girildiğini müjdeliyordu.

Mumun dibine ışık vermemesine ilişkin bir başka örnek de eski adıyla SSK, şimdiki adıyla SGK kurumundan.

“Şaka Gibi” lafını kullandıracak olay, SSK’da çaycı olarak çalışan Murat Gedek isimli bir işçinin on yıldır sigortasız olduğunun ortaya çıkmasıydı.

Murat Gedek, Adana Seyhan’daki  SSK spor kulübünde bir dönem futbol oynamış, daha sonra ayağının kırılması yüzünden futbolu bırakarak o dönemde SSK tarafından işletilen spor kulübünde çaycılığa başlamış.

 

SSK, SGK olduktan sonra spor kulübü feshedilmiş, çay ocağı da ihale karşılığı başka bir firmaya verilmiş. Gelen firma Gedek’in sigortasını ödeyip, daha sonra işten çıkarmış.

30 yaşındaki çaycı Murat Gedek "tazminat" talebiyle SSK’ya gidince sigortalarını attıran durumla karşılaşmış.

Yaklaşık yedi yıl boyunca SSK, çaycı Murat Gedek’in SSK primlerini ödememiş.

Son on yılda sadece sekiz ay sigortalı olduğu gören Murat Gedek durumunu “utanç tablosu” olarak nitelendiriyor.

Şimdiki adı SGK olan Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Muhammed Gerçek ise “mağdurun kendilerine başvurması halinde eski adıyla SSK hakkında inceleme başlatacaklarını” söylemiş.

SONUÇ

Sosyal güvenlikten sorumlu kurumun kendi çalışanını sigortalatmaması her ülkede yaşanabilecek bir garabet değil.

Tıpkı sigara yasağının başladığının üzerinden daha bir gün bile geçmeden, yasanın mimarlarının ellerinde sigarayla gezmesi gibi.

Sanki bütün düzenlemeler, medeni bir yaşama katkıda bulunmak için değil de “kağıt üzerinde kalsın” yada  “zamanı gelince cezalandırmak için kullanırız” demek için yapılıyor.

Meral Tamer’in Pazar günü Milliyet Gazetesi’ndeki  yorumuyla yazımızı bitiriyoruz;

“Türkiye’deki sigara yasağıyla ilgili geniş bir analiz yazısı yayımlayan Reuters haber ajansı, 'Yasak, sigaradan nefret eden Başbakan Erdoğan’ın zaferidir' demiş. Ne diyelim; keşke Başbakanımız trafik kazaları, töre cinayetleri ya da hava kirliliğinden de nefret etse...”