Sitemizde Ara

•    Bir cevap, 67 yıllık gazetecilik hayatını nasıl bitirir?
•    Amerikan medyasının “first lady”si Helen Thomas’ın tahtan düşüşünün ders dolu hikayesi



RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



Tam 10 Başkan eskitti.

Geçen yıl, Barack Obama ile 90’ıncı doğum gününü birlikte kutladı.

67 yıllık gazetecilik hayatı, tek bir açıklama ile “zorunlu” emekliliğe sevk edildi.

Bahsettiğimiz kişi, Amerikan medyasının “first lady”si olarak anılan duayen gazeteci Helen Thomas.

Helen Thomas, “neden” sorularının anası olarak kabul edilir, Amerikan medyasında.

Soru soruş tarzı o kadar farklıdır ki en sert soruları bile yumuşak bir üslupla sorarken, seçtiği kelimeler kurşun gibidir.

Sorularının başına tıpkı sıfırcı hocalar gibi mutlaka “neden” kelimesini ekler ve başkanları tuş eder. Daha doğrusu ederdi.



Bir kaç yıl önce Türk medyasına verdiği bir röportajda Helen Thomas, “Gazetecilerin soruları mı, yoksa röportaj yaptığı kişinin cevapları mı önemli” sorusuna “Aslolan cevaplardır” demişti.

Cevapların üzerine dünya kurulur, yani hikaye, yani haber oluşturulur.

Thomas’ın, kendisinin yarım yüzyılı aşkın bir süre uyguladığı bu gazetecilik şiarı dönüp yine kendisini buldu.

Mayıs ayının son günlerinde youtube’a konan bir videoda Thomas’ın “İsrail, Filistin’den defolup gitmelidir, o topraklar Filistin toprağıdır. Alman ya da Polonya toprağı değil”  ifadesi yayınlandı.

Thomas, genç bir muhabirin belki merak için sorduğu ve o sırada kayıtta olup olmadığının da farkına varmadığı “açık sözlü” konuşmasında, muhabirin “Peki nereye gitsin Yahudiler” sorusunu ise “Evlerine dönsünler, Almanya’ya, Polonya’ya, belki Amerika’ya…” şeklinde cevapladı.

Thomas’ın bu sözlerinin yer aldığı videonun youtube’da yayınlanmasının ardından resmen kıyamet koptu.

Yahudilerin etkili örgütü B’nai B’rith Uluslararası Başkanı Dennis W. Glick, “Thomas’ın tarihi gerçekleri çarpıtması hayret verici. Yahudilerin –modern tarihin en kötü soykırımının, Nazi soykırımının mekanı olan- Polonya ve Almanya’ya dönmesi için yaptığı çağrı, hakaretin dahi ötesine geçmektedir.” diyerek tepkisini gösterdi.

Lübnan asıllı bir aileden gelen Helen Thomas ise olayın Yahudi lobisi tarafından bir krize doğru tırmandırılması üzerine kendi internet sitesinde “geçen hafta İsrail ve Filistinlilerle ilgili yaptığı yorumlardan” üzüntü duyduğunu belirtti:

“Bu yorumlar, tüm tarafların karşılıklı saygı ve hoşgörüye duyulan ihtiyacın farkına varmasıyla barışın Ortadoğu’ya geleceğine dair canı gönülden duyduğum inancı yansıtmıyor. Umarım o gün kısa sürede gelecektir.”

Thomas, Ortadoğu barışına ilişkin samimiyetini, geçtiğimiz hafta İsrail’in Türk yardım gemisine yaptığı kanlı baskın sırasında da göstermişti.

Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs’e “Bu filo katliamına, kasıtlı katliama, bu uluslararası suça ilk tepkimiz zavallıcaydı.” diyen Thomas sert bir yorumda da bulunmuştu:

“Şiddetle kınanması gereken böylesi bir olay karşısında sadece üzüntü duyulduğunu belirtmek ne anlama geliyor?
Eğer bunu dünyanın herhangi bir yerinde başka bir devlet yapmış olsaydı, hemen silahlarımıza sarılırdık.
İnsanları kasten öldüren bir ülkeyle aramızdaki bu kutsal ve cansiperane ilişkinin gayesi nedir?”


Belki de cansiperane bu savunuşu da Thomas’ın gitmesinde etkili oldu.  

Hemen hatırlatalım. Obama’ya başkanlığının daha balayı günlerinde bir brifingde “ Sayın Başkan, ‘Ortadoğu’da nükleer silah olmasın’ diyorsunuz ama İran’ın dışında Ortadoğu’da nükleer silahı olan, sizin bildiğiniz bir başka ülke var mı?” sorusunu yöneltmiş, İsrail’i kastederek, Obama’ya beyaz terler döktürmüştü.

SONUÇ

Thomas’ın özür dilemesi durumu kurtarmadı ve yıllardır çalıştığı Hearst Haber Ajansı tarafından işinden kovuldu.

Thomas işten kovulmasından bir kaç gün sonra yaptığı yazılı açıklama ile “emekliye ayrıldığını” ve bundan sonra gazetecilikle aktif olarak uğraşmayacağını duyurdu.

Thomas, Nine Speakers adlı ajanstan da kovuldu.

Nine Spekars’dan yapılan resmi açıklamada, “Thomas'ın saygıdeğer bir gazetecilik kariyeri olduğu, ardından gelen kadın gazetecilere yol açarak öncülük yaptığı ancak ortaya çıkan Orta Doğu'ya dair yorumları yüzünden onunla artık çalışamayacakları” belirtildi.

John F. Kennedy’den bu yana Beyaz Saray’daki Basın Odası’nda Başkanları sorularıyla terleten Helen Thomas’ın en öndeki ve ortadaki koltuğuna kimin oturacağı ise bir başka yarışın başlamasına yol açtı.

Koltuğa talip olan iki önemli medya kuruluşu var. Birisi Fox News, diğeri ise Bloomberg.

Amerikan sağcı medyasının sert bir dille antisemistik olmakla suçlanması üzerine ünlü showmen Jon Stewart, Thomas’a sahip çıktı ve “Bunca yıl Amerikan medyasına parlak başlıklar attıran soruları soran Helen Thomas’ın medya kuruluşları tarafından harcanmasını” ayıpladığını söyledi.

Jon Stewart’ın Bloomberg ve Fox News için bir de öneride bulundu;

“İkisini tek koltuğa oturtun. Çünkü ikisi bir Helen Thomas etmez.”