- BBC’nin ünlü sunucusu sert virajda hız kesmeyince neler yaşadı?
- “Sallandıracaksın bir kaç tanesini, görecekler günlerini” lafının İngilizcesi
RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı
İngiltere’nin en çok nefret edilen ilk 100 ismi arasında.
Yine İngiltere’de, kadınların en çok “gizlice arzuladığı” isimler arasında üçüncü sırada.
Dünya otomotiv endüstrisinin en etkili 50 isminden biri.
BBC’nin Top Gear (Yüksek Vites) adlı programının “sivri dilli” ünlü yapımcısı ve sunucusu Jeremy Clarkson’dan bahsediyoruz.
Jeremy Clarkson öylesine uçlarda dolaşan, marjinal bir kişiliğe sahip ki otomotiv dünyasıyla ilgili yaptığı açıklamalarla ulaştığı şöhretle BBC’deki Top Gear programını 24 yıldır kesintisiz sürdürüyor.
Ancak bu sefer Clarkson, sivri diliyle baltayı fena halde taşa vurdu.
Hiç alışık olmadığı bir şeyi yapıp, “özür” bile diledi ama nafile.
“Kendine güven” ve bir o kadar da “kitleleri etkileme” kabiliyetinin yarattığı burnu büyüklük, Clarkson’un talihsiz sözler sarf etmesine yol açtı.
Yine BBC’de yayınlanan “The One Show” programında “grev yapan kamu çalışanlarıyla” ilgili bir soruya, “Hepsini vururdum. Hepsini dışarı çıkarır ve ailelerinin gözü önünde infaz ederdim. Kıyak emeklilikleri garantiyken ve biz yaşamak için çalışmak zorundayken, ne cüretle greve gidiyorlar” deyince, BBC Clarkson’un geçmişteki sivri açıklamalarının kat be kat üzerinde tepkilere maruz kaldı.
Clarkson’un bu tür aykırı açıklamalarının ilki değildi bu.
Geçmişte, çevrecilerle ilgili şu sözleri de epeyce tepki çekmişti:
“Bu ekolojist kafalılar yüzünden yavaş yavaş açlığa mahkum olacağız. Global ısınma denen şey o kadar da kötü bir şey değil. Ne yani, ‘İsviçre kayak merkezlerini kaybedecek, Maimi sular altında kalacak, Kuzey Carolina’yı kasırgalar, hortumlar vuracak’ diye kendimi hiç üzemem.”
BBC de defalarca “Clarkson, renkli açıklamalar yapmakla tanınan birisi. Söyledikleri kendisini bağlar, BBC’yi değil. Lütfen söylediklerini ciddiye almayın” türünden, durumu kurtaran açıklamalar yapmıştı.
SONUÇ
Ancak bu defa durum biraz farklı.
Bir kaç gün içinde BBC’ye on binlerce şikayet yağınca Jeremy Clarkson, daha önce hiç yapmadığını yapıp, “özür” diledi.
Canlı yayın sırasında söylediklerinin “grevle ilgili bir espri olduğunu” belirtip, “yanlış anlaşıldığı” konusunda ısrar etti:
“Bu şakanın bir an bile ciddiye alınacağını düşünmedim. Eğer yanlış anlaşıldıysa hem kendim hem de BBC adına özür dilerim.”
Ama nafile.
2008 yılında, adına “İngiltere’ye Başbakan olsun” konulu bir web sitesi açılıp, 50 bin imza toplanan Jeremy Clarkson için “Asla Jeremy Clarkson’ı Başbakan yapmayın” adlı karşı sitede ise ancak 87 imza toplanabilmişti.
Clarkson, bu oylamalar üzerine “kendisinin berbat bir Başbakan olacağını” açıklamıştı.
Ülkelerle ilgili rahatsız edici espriler yapmasıyla da tanınan Jeremy Clarkson, Türkiye’nin Güneydoğu sınırındaki çekimler sırasında çelik yelek giyip miğfer takarak, “bölgenin savaş bölgesi sayılmasını” söylemesi ile tepki çekmişti.
Başka ülkeler için yaptığı amine espriler belki İngiliz halkını pek rahatsız etmedi ancak İngiliz tarihinin en geniş kapsamlı kamu grevini ti’ye alınca, yüksek vitesle girdiği sert virajda fena savruldu.