Sitemizde Ara

  • “Arşive kaldır, unutulsun mu acaba?
  • “Ağabey tavsiyesine uyan olur mu?
  • Pamuk ipliği ile bağlanmış bir ilişki hikayesi


RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



Kişisel veya kurumsal hatalar arşive kaldırılınca, hataların da “unutulacağı” sanılır.

Arşivin kelime anlamı “belgelik”. Yani, arşiv “unutulması” için değil, gün gelip “hatırlanması” için tasnif edilmiş belgeliktir.

Arşivi “sümen altı” sanma yanılgısının, dönüp dolaşıp ayağa takılma hikayesi Yeşilay’ın başına geldi.

Bir süre önce Raşit Anaral adlı yönetmene çektirilen ve kadınları aşağılayan ifadeler içeren “Sigara ile Mücadele” filminin ederi olan 39 bin lira ödendikten sonra, Yeşilay yönetimi “Biz galiba yanlış yaptık” diyerek yayınlamaktan vazgeçti ve film arşive kaldırdı.

Filmde, hakikaten tuhaf diyaloglar ve garip ifadeler var.



“Halkı sigaranın zararlarına karşı uyarmak” için çekilen filmde, kendisini “Kölelikle Mücadele Bürosu Şefi” olarak tanıtan kişi, sigara içen vatandaşa elektrik veriyor ve sigara içenleri de “zavallı nikotin kargaları” olarak nitelendiriyor.

“Sigarayı, içkiyi, kumarı devlet yaygınlaştırıyor” ifadesine de yer verilen filmde, “sigara içen özgür kadın” teması da resmen aşağılanıyor ve şu ifadeler kullanılıyor:

“Ağzı sigara tablası gibi kokuyor.”
“Allah bilir kocan bile seni terk etmiştir.”
"Eskiden kadınlar sigara içmezdi.”
“Eskiden kadınların özgürlüğü yoktu ki.”
“Dominant kadınlığını bırak, kocana saygılı ol, dayatmalarına son ver. Aile mutluluğu akıllı ve sabırlı davranmakla sağlanır.”

Akla hayale sığmayan, sigarayla mücadeleden çok özellikle kadınlara had bildirme tonundaki bu acaip film, her nasılsa bir şekilde sosyal medyaya yansıyınca, tepkiler de ayyuka çıkıverdi.

Bunun üzerine Yeşilay Başkanı ile Başkan Yardımcısı peş peşe açıklamalar yaptı. Önce, Yeşilay Başkanı Muharrem Balcı’nın medya kazasıyla ilgili açıklamasına göz atalım:

"Yönetmen Raşit Anaral bize 5 film yaptı. Biri sigarayla ilgiliydi. Sigarayı beğenmeyip arşive kaldırmıştık.

İçimizdeki bir arkadaş kendisine bunu iş edinip Sağlık Bakanlığı'na da göndermiş. Daha önce internet sitesini yapan bir kişinin Yeşilay'dan alacağı varmış. Faturasını tahsil edemeyeceğini düşündüğü için olacak, bu filmi YouTube koymuş.

İnternette yayınlanan film hamdır ve son dublajı yapılmamıştır. Biz beğenmediğimiz için servis etmemiştik. Diğerleri idare eder ama sigara filmi kötüydü.

Türkiye'de tüm filmler Oscar almıyor. Biri beğenir diğeri beğenmez. Yıpratmak için maksatlı olarak internete verildi. İlgili kişiler hakkında yasal işlem başlatacağız."


Yeşilay Başkanı, film için ödenen 39 bin liranın kendi cebinden çıktığını söyleyip, “helali hoş olsun” demeye getirdi. Ama, Yeşilay’ın Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Sırrı Arvas, olayın bir başka boyutunu medya ile “paylaştı”:

"Yönetim Kurulu, filmin senaryosunu beğenmemiş ve onay vermemişti. Kendileri beğenip filmi çektirmişler. Eğitim sorumlusu tarafından da birkaç okulda izlettirilmiş. Bize de, 'Sizin beğenmediğiniz film okulda beğenilmiş' diye mail atıldı.

Daha sonra bu film Yeşilay'ın internet sitesini yapan arkadaşa verilerek internete konuldu. Film tepki alınca da
‘bu ham haliydi’ denildi.

Hiç kimse ham filmin parasını ödemez. Filmde,
'Sigarayı içkiyi kumarı devlet yaygınlaştırıyor' ifadesine yer vermişler. Oysa biz devletimizle milletimizle birlikte çalışıyoruz.

Sigara içenlere hakaret ediliyor. Bu film baştan sona skandaldır."


Anlaşılan o ki Yönetim Kurulu’nun beğenmediği filmi Başkan “çok beğenip” cebinden para verip, yaptırmış, hatta internet sitesine konulup, okullarda bile gösterilmiş.


SONUÇ
 
Bu hafta arşive kaldırılıp, unutulması beklenen bir başka şey de Orhan Pamuk’un bir gönül ilişkisiydi.

Hürriyet Gazetesi’nden Ayşe Arman’a geçen Pazar günü röportaj veren ve kendini seksi ressam diye tanıtan Karolin Fişekçi'nin ünlü Nobelli yazarla ilgili sözleri “edebiyat dışında” bambaşka bir algı yarattı.

Bu öylesine rahatsız ediciydi ki Orhan Pamuk, noter kanalıyla Fişekçi’yi uyarıp, “konuşması hainde tazminat davası açacağı” uyarısında bulundu.

Noter ihtarı gazetelerin birinci sayfasında yer aldığı günün akşamında Karolin Fişekçi, HaberTürk televizyonunda Fatih Altaylı’nın karşısında TekeTek programında oturuyordu.

Belli ki sümen altı edilmeye ya da arşive atılmaya isyan ediyordu ve yazar tarafından “yok bir ilişkinin kahramanı” olarak gösterilmeye kızgınlık ve öfke besliyordu.

O yüzden konuştukça konuştu, ta ki yüreği soğuyana kadar.

Fatih Altaylı da dayanamayıp, “Bundan sonra susun, benden size bir ağabey tavsiyesi” dedi ama Fişekçi’nin bu ağabey tavsiyesine uyacağı bizce kuşkulu.

Yazımızı, Figen Yanık’ın bu yayından sonra attığı twit ile bitirelim:

“Karolin Fişekçi yılın sevgilisi Nobel’ine doğru ilerliyor!”