- Prens Harry, ‘Kraliyet Mücevherleri’ sergisi açtı
- Basın özgürlüğünün ana vatanında ‘otosansür’ nasıl hortladı?
- Medyanın intikamı “çoook soğuk” yenen bir yemektir
RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı
Basın özgürlüğünün ana vatanı İngiltere etik tartışmalara boğuldu.
İngiliz medyasında son bir yıldır süren bir dava var, Leveson soruşturması.
Hatırlayacaksınız, bu soruşturma kapsamında Rupert Murdoch’ın sahibi olduğu News Corporation firmasının yayın organlarından News of the World “ünlü kişilerin telefonlarını dinleyip, bunları haber yaptığı” gerekçesiyle kapatılmıştı. Anlı şanlı medya devi Rupert Murdoch da İngiliz parlamentosu soruşturma komisyonunda bolca ter dökmüştü.
Bu “Tele-Kulak” skandalının hemen sonrasında “medyanın kişilerin özel hayatlarına ne kadar girebileceğinin sınırlarının çizilmesi” istenmişti.
“Leveson soruşturması” olarak adlandırılan bu süreç, İngiliz medyasında öylesine bir korku yaratmışa benziyor ki prenslerinin skandal fotoğraflarını basmaya elleri varmadı.
Geçen hafta Kraliyet Ailesi'nin küçük ve haylaz prensi Harry’nin Las Vegas'ta çekilen “çıplak fotoğrafları” Amerikan dedikodu sitesi TMZ.com’da yayınlandı ama İngiliz medyası bu lezzetli haberin fotoğraflarını bir türlü yayınlayamadı.
Kraliyet Ailesi, İngiliz Basın Şikayet Kurulu’na başvurarak, “fotoğrafların yayınlanmasının özel yaşamın mahremiyetini ihlal ettiğini” öne sürdü.
Gerekçe ise 27 yaşındaki bekar Prens’in “Bilardo masasının da bulunduğu kapalı bir mekanda” fotoğraflarının çekilmesiydi.
Kraliyet Ailesi’nin, Leveson soruşturmasının gölgesinde aba altından sopa gösteren uyarısı üzerine İngiliz gazeteleri haberi verdiler ama fotoğrafı kullanmadılar.
Rupert Murdoch’ın sahibi olduğu 8 milyon tirajlı The Sun ise bir muhabiri ile “foto canlandırma” yapıp, fotoğrafları “mealen” bastı. Hem de yaratıcı bir başlıkla; “Prens Harry Kraliyet mücevherlerini avuçlarken...”
Gazetelerin bu tutumu, doğal olarak basın özgürlüğünün ana vatanında çok ciddi bir tartışmanın da fitilini ateşledi.
Leveson skandalı nedeniyle kapatılan News of the World gazetesinin eski editörü Neil Wallis, "Soruşturma açılmadan önceki dönemde karşıma çıksa bu fotoğrafları basardım. Gayet eğlenceli, klasik bir gazetecilik fırsatı" dedi ve ekledi:
"Leveson soruşturması açıldıktan sonra gazeteler gölgelerinden korkar oldular. Okurların çoğunun gazetede görse 'amma da gırgır' diye düşünüp geçeceği şeyleri basmaya cesaret edemiyorlar.
Resimler basılsaydı kimseye bir zararı olmazdı. Hiç kimse Prens Harry hakkında ya da o gazete hakkında daha kötü düşünmezdi."
The Sun gazetesinin eski editörlerinden Kelvin MacKenzie de “normal olarak meslek aşkı duyan her gazetecinin resimler karşısında şükran hisleriyle dolacağını” söyledi ve bu fotoğrafları “müthiş bir haber” olarak yorumladı.
SONUÇ
Tartışmalar “Basın kendine otosansür mü uyguluyor?” noktasına taşınırken, ertesi gün The Sun gazetesi bu kez “Güneş de doğar” misali Prens Harry fotoğraflarının orijinallerini “İşte Kraliyet Mirasçısı” başlığıyla bastı.
The Sun’ın bu çıkışı her ne kadar “basın özgürlüğünü savunma pozisyonu” olarak görülse de Rupert Murdoch’ın “İngiltere’den intikam aldığı” yorumlarına da yol açtı.
Murdoch’ın The Sun’ın bağlı olduğu News İnternational’ın CEO’su Tom Mockridge’i arayarak, “Burada prensipler söz konusu. Biliyorum önümüzde Leveson soruşturması var. Ancak durum küçük düşürücü bir konumda. Böyle devam edemeyiz. Fotoğrafları yayımlamalıyız. Fotoğrafları yayınla ve Leveson’a bunu ’Basın özgürlüğü için yaptığımızı’ söyle" dediği ileri sürülüyor.
Murdoch’un bu manevrayı ne kadar “basın özgürlüğünü koruma” hevesiyle yaptığı tartışmalı ama Harry’nin mücevherleri de ortada.