Sitemizde Ara

Akit Gazetesi’nin arka sayfasında yayınlanan Sancaktar Dergisi’nin “Olmasaydı da Olurduk” ilanı ile başlayan ve “Yorgo” ile süren tartışmalara bir göz atalım mı?

Zira, medya ile iletişim konusunda ipuçları var.


Azime ACAR

Aslında ilan, Koç Holding’in geçen yıl 10 Kasım’da Mustafa Kemal’i anmak için verdiği ilanın “Olmasaydın...Olmazdık” sloganına göndermeydi. Bu yıl, Sancaktar Dergisi, işte o ilana atfen “Olmasaydı da olurduk” diyerek, benzer tasarıma sahip ilanı Akit Gazetesi'ne verdi.

Olur olmaz tartışmalar sürerken, Atatürk için Eminönü Yeni Cami’de mevlit okutan CHP’nin milletvekili Muharrem İnce, cami çıkışında işte bu ilanla ilgili gazetecilerin soruları yanıtladı;

“...Adınız Ahmet, Hasan, Hüseyin olmazdı. Adınız Dimitri olurdu, Yorgo olurdu. Bunları doğru bilmeleri lazım.”


Ertesi gün İstanbul’da Sosyalist Enternasyonal’e ev sahipliği yapan CHP, bu kez Enternasyonal’in Başkanı Yorgo’yu ağırlıyordu. Yunanistan’ın eski Başbakanı Yorgo Papandreu, Gezi Parkı’na CHP’liler ile birlikte gitti ve ölenlerin anısına bir de fidan dikti.

Mevlit çıkış aklına gelen ilk benzetmeleri yapan Muharrem İnce’nin söyleminden incinenler ise sosyal medyada “ırkçı” söyleme isyan ettiler. İnce, incinirken, incitmişti. Hem de fena halde.

Nitekim incinenlerden bir başka Yorgo, Muharrem İnce’nin twitter hesabına yazdı. İnce ise “Benim sözüm sana ve senin gibi dostlarımıza değil. Benim sözüm ‘Olmasaydın da olurduk’ diyenleredir” diyerek cevapladı ama yaptığı çıkışla ilanı da ilanı verenleri de çoktan unutturmuştu zaten.

İPUCU:

Medyanın ve kalabalıkların önünde konuşurken, kullandığınız benzetmelerin kimi, nasıl incitebileceğini düşünün. Aklınıza o an gelen parlak fikirlerden uzak durun. Daha da iyisi, üzerinde düşünmediğiniz bir örneği kullanmaya kalkmayın.

Aşık Hudai’nin deyimiyle mi seslensek acaba Muharrem İnce’ye?

“Ne kimseden incin / Ne eli incit”