- “Dil, ağrıyan dişi kurcalar”… Bu ifade, kime ait?
- CHP’li Arıtman ‘Asena’ idi, şimdi Sarah Palin.. Nasıl mı?
- Ayşe Kulin’den kritik bir soru… Cevabını bilen yok…
RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı
Bir grup yazar ve entellektüelin Ermeni soykırımı iddialarına karşı başlattıkları “özür” kampanyası, Sabah Gazetesi’nin Pazar günkü ekine şu başlığı attırdı; “Polemiğimiz özrümüzden büyük…”
Özür dilenmeli mi dilenmemeli, kim kimden dilemeli, kim kimden özür dilese altta kalır veya üste çıkar? “Hesap kitabı ve vicdan bilançosu” yapıldı.
Dahası, özrün ne kadarı teraziye konsa, öbür tarafı ağır basar türünden sufle tarifi gibi “kıvam” tutturmaya çalışılırken, biri öyle bir söz söyledi ki resmen züccaciyeci dükkanına fil girmiş gibi oldu…
Sözün sahibi CHP’li İzmir milletvekili Canan Arıtman…
Arıtman, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün özür imzacılarına dolaylı destek vermesi karşısında, “Gül’ün annesinin kökeni”ni tartışmaya açtı.
Bununla da kalmadı, özür dileyenler ve kendisini eleştirenleri “içimizdeki diaspora” diye tanımladı.
Arıtman’ın adeta kafatasçılığa kadar uzanan etnik köken imaları, öylesine rahatsızlık oluşturdu ki MHP'ye bile “pes vallahi” dedirtti.
MHP’li İzmir milletvekili Erdal Sipali, “Alt kimlik, üst kimlik tartışmaları başlatanların, 36 farklı etnik kökene ayrıştıranların, sıranın kendi anne ve babalarına geleceğini bilmeleri gerekir, tehlikeli süreç başladı” dedi.
Arıtman, tepkilerin üzerine tavrını iyice sertleştirdi: “Abdullah Gül’ü gördüğüm yerde, ayakkabımı fırlatmayı bile düşünüyorum.”
Bu haliyle, artık “bizim Asenamız” olmaktan çıkıp Amerikan seçimlerindeki ırkçı açıklamalarıyla hatırlanan McCain’in Başkan Yardımcısı Adayı Sarah Palin’ı hatırlattı.
Bu tespiti yapan Akşam Gazetesi yazarı Mehveş Evin, benzerliğini anlatırken, Arıtman hakkında unutulan bazı bilgileri de hatırlatıyor;
“McCain’in yardımcısı Palin’le Arıtman’ın benzerliği, sadece silaha tutkularından kaynaklanmıyor. Palin, seçim kampanyası’nda Obama’yı komünist, bölücü, hatta babasının müslüman olması hasebiyle terörist ilan ederek alay konusu olmuştu. Arıtman'ın sicilinde 'eve giren hırsızı vurmaya ceza verilmesin' teklifinden tutun, Emine Erdoğan'a 'giyim tarzınızla Türk kadınını rencide ediyorsunuz' sözleri de var...”
Canan Palin, pardon Canan Arıtman’ın sözleri, CHP lideri Baykal’ı bile belli ki çileden çıkardı.
Baykal, bir iki günlük klasik suskunluğunun ardından, tepki verme gereği duydu ve “Sayın Gül’ün annesinin etnik kimliğinden sana ne, yakışıksız ayıp. Bir annenin etnik kimliği ile ilgili dedikoduyu neden tartışma konusu yapıyorsun?” dedi.
Baykal, belli ki 2007 seçimlerinde milletvekili adayı belirlenirken, CHP’de, o zamanki milliyetçilik tuzunu fazlaca kaçırıp, şapa çevirdiğini de yeni fark etti.
Bu sözlerine rağmen, Baykal’ın Arıtman’ı, Disiplin Kurulu’na hala yollamaması da dikkatleri çekti.
SONUÇ
Bütün bu tartışmaların içinde en kritik soru ise yazar Ayşe Kulin’den geldi.
Ayşe Kulin, ‘özür dilemeyenler’ cenahından. Ama, bunu savunurken, şunu da sormadan edemiyor;
“Bu konuda söyleyebileceğim tek bir şey var, keşke enerjimizi geçmişe dönük harcayacağımıza, günümüze dönsek ve kendimize şu soruyu sorsak. Bütün istanbul halkının arkasından ağlayarak yürüdüğü Hrant Dink yaşasaydı, İstanbul’a Belediye Başkanı seçtirebilir miydik veya kabineye Kültür Bakanı tayin ettirebilir miydik? Yanıt hayır’sa niçin hayır? Işte bizim asıl üstesinden gelmemiz icap eden sorun budur.”
Ertuğrul Kürkçü, Radikal İki’deki yazısında, bu meseleye yaklaşımını eski bir özdeyişle yapıyor;
Dil, ağrıyan dişi kurcalar…