Sitemizde Ara

  • İngiliz televizyon programcısı vitesi boşa atınca, araba yoldan çıktı…
  • Eski Formula1 sürücüsü olan TV sunucusundan, “keskin viraja nasıl sert girilmez” dersi...
  • İç politika, dış politikayı ne kadar döver?

 

RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı

                                
"Yüksek vites" veya İngilizce adıyla "Top Gear" adlı program, BBC’de yayınlanan dünyaca ünlü bir otomobil show programı...
Programın yapımcısı ve sunucusu Jeremy Clarkson ise eski bir Formula1 pilotu.
 
Arabalardan iyi anlıyor.
Ama program sırasında lafı da gediğe oturtmaktan hoşlanıyor.

Clarkson, program sırasında daldan dala atlayıp, öylesine yorumlar yapıyor ki bazen kantarın topuzu olmadık bir yerlere kaçıyor.

En son, dünyada yaşanan ekonomik krizle ilgili programında yorum yapan ünlü televizyon sunucusu, öyle bir söz söyledi ki Türkiye’de olsa Başbakan işinden attırır, gazetede yazsa gazetesini kapattırır.

En azından, “O gazeteyi alanı bir daha görmeyeyim” der.


"Top Gear"ın yapımcı ve sunucusu Clarkson, İskoç kökenli İngiliz Başbakanı’nın dünyadaki ekonomik krizle ilgili bulduğu formülleri eleştirirken şöyle dedi;
“Başımızda tek gözlü, geri zekalı bir İskoç var.”

Ancak bu yorumu yaptıktan sonra, programdaki yan sunucunun uyarısıyla, “Aaa, ne söyledim ben” diye şaşkınlığını gizleyemezken, arkadaşı “Evet, hem de yüksek sesle söyledin” dedi.

Yaptığı medya kazası sıcaklığını kaybetmeden Formula1 pilotluğunu konuşturdu, usta bir hareketle, tam "U" dönüşü olmasa da sert bir viraj dönüşü yaptı, “İskoçlardan ve görme engellilerden özür dilerim. Ama geri zekalı lafımın arkasındayım” deyiverdi.

Clarkson’un eleştirdiği İngiliz Başbakanı Gordon Brown ile Fransa’nın vurdumduymaz Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy arasında bu aralar ufak bir diplomatik kriz yaşanıyor.

Nedeni ise Brown’un “Dünyadaki ekonomik krize en iyi reçeteyi ben buldum” sözleri.

Brown, “Kriz ortamında ülkemizde her şey yolunda, dünya bizi örnek alsın” diye açıklama yapınca, sadece "Top Gear"ın sunucusundan değil, Sarkozy’den de fırça yedi.

Sarkozy, “İngiltere endüstrisi 25 yıl önce tüketime dayalı sistem yüzünden öldü. Tüketime dayalı planları, ekonomilerini daha da kötüye götürüyor” diye sert bir dille eleştirdi.

Yaşanan diplomatik krizi kurtarmaya çalışan diplomatlar ise Türk halkının aşina olduğu bir sözü duydular; “Sarkozy, Brown’u eleştirirken iç politikaya oynadı.” (Bu size bir şey hatırlatıyor mu?)

SONUÇ
İç politikaya mesaj vereyim derken, dış politikada baltayı taşa vurmanın ilginç örneklerinden birini de İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak yaşattı.

Gazze’de onlarca çocuğun ölümüne yol açan saldırıların baş mimarı Barak, İsrail’deki seçim kampanyası sırasında bol bol bebek ve çocuk kucaklayıp, poz verdi.

Dünya basını ise Ehud Barak’ın fotoğraflarını çekti ama yayınlarken, ölü bebeklerin fotoğrafını da yanına koyup, okuyucuya hatırlatmayı görev bildi.