• Gökten üç medya kazası düşmüş. Biri ona, biri buna, biri şuna...
  • “Bakandan çok bakancılık” yüzüğe takıldı
  • Pahalı şarap, G20 zirvesinde buruk bir tad bıraktı
  • Özel jetler, CEO’ların başına “jet hızıyla” nasıl iş açtı?

RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı

 

Masalsı bir giriş yapmak istiyoruz bu haftaki Medya Kaza Raporu’na... 

Birinci hikayemizin ana kahramanı bir yüzük... Yüzüğün sahibi ise Fransa’nın Fas asıllı Adalet Bakanı Rachida Dati.


Hatırlarsınız, Adalet  Bakanı Rachida Dati, evlenmeden hamile kaldığı ve çocuğun babasını da açıklamadığı için medyaya uzun süre konu olmuştu.


Bir kaç hafta içinde babasını açıklamadığı çocuğunu doğuracak olan Dati’nin doğumdan önceki son icraatı bir yüzükle oldu.


Fransız Bakan’ın 15 bin 900 Euro’luk elmas işlemeli yüzükle verdiği poz,  Bakan’ın kendisinden değil ama medyadan kaynaklı bir kazaya yol açtı.


Fransa’nın hükümet yandaşı medyasının mızrak ucu Le Figaro Gazetesi, Bakan’ın yüzüğünü fotoğraftan silerek, gazetesinde yayınlandı.


Bakanın böyle bir talebi olmuş muydu bilinmez ama, gazete “Bakandan çok bakancılık” yaparak, ekonomik krizin vurduğu ülkede “Bakanı pahalı ve rüküş bir yüzükle” yayınlamayı uygun görmemişti herhalde.


İşin ilginç yanı, medya kazasını Figaro Gazetesi’nin sahibinin bir başka yayın organı L’Express Dergisi ortaya çıkardı.


Aynı medya grubuna ait dergi, Bakanın yüzüklü fotoğrafını yayınlayarak, Figaro’yu neredeyse yerin dibine soktu.


Aynı patrona ait iki yayın organının kapışmasında, L’Express Dergisi, Figaro Gazetesi’nin “hükümeti desteklemek için okurları yanılttığı” iddaasında bulundu.


Figaro Gazetesi’nin Görsel Yönetmeni ise “Bakandan çok bakancılık” yaptığını itiraf etti;


“Dati”nin kararımızdan hiç haberi yok. Kendi insiyatifimizle yaptık ve kararımızdan pişman değiliz. Gösterişli yüzüğün, sözlerinden daha fazla göze çarpmasını istemedik.”


Gösterişin içeriğin önüne geçtiği ikinci hikayemizin kahramanı ise pahalı bir şarap… Şarabın sunulduğu yer ise Washington’da yapılan G20 liderlerinin sofrası


Başkan Bush, dünya çapındaki ekonomik krizi görüşmek için çağırdığı liderlere caka satmak için en pahalısından şaraplar açtırdı sofrada.


Dahası, gelen liderlerden birisi Fransız olup, şarap konusunda da uzman olunca, belli ki George W. Bush, “Ben bunun altında kalamam” diye düşünmüş. Ve “Getirin en pahalı şarabı” demiş.


Ama sofrada, liderlerden altısı zaten “dini inancı gereği” şarap içmiyor, diğerleri ise alkol almamayı tercih ediyorlardı.
En çok şaşırtan isim ise Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy oldu.
Suudi Kralı'nın yanına oturan Sarkozy, Kral Abdullah’a uyum sağlamak için su ile kadeh kaldırdı.


2006 mahsulü, şişesi 500 dolar olan Landmark Chardonnay “Damaris  Reserve”nin tadına sofrada neredeyse kimse bakmadı.


Geriye ise şarabın tortusu ve damakta bıraktığı kekremsi tattan çok, kriz zirvesinde sunulan “lüzumsuz pahalı” şarabın medya kazası kaldı, doğal olarak.


SONUÇ
Küresel ekonomik kriz siyasilerin, üst düzey yöneticilerin ve bürokratların alışkanlıklarını hallaç pamuğu gibi atıyor.


Nitekim, üçüncü hikayemiz  Amerikan otomotiv devlerinin pahalı jetler kullanan yöneticilerine ait.


Zor günler yaşayan Ford, General Motors ve Chrysler yöneticileri geçen hafta Kongre üyelerini ikna etmek için Washington’a “uçtular”. Otomotiv devlerinin CEO’ları, bu uçuş sırasında doğal olarak özel jetlerini kullandılar.


Ama, Kongre üyelerinin ilk sözü, “Özel jetle gelip para istiyorsunuz, önce özel jetlerinizi satın, bizden öyle para isteyin” olunca, birden aydılar.


Ford şirketi, beş özel jeti için apar topar teklif toplamaya bile başladı.
Diğer şirketler ise “Hava ulaşımımızda daha az maliyetli çözümleri bulmaya çalışıyoruz” diye açıklamalar yaptılar.


CEO’ların bu tavrı, Kongre üyelerini o derece rahatsız etti ki yardıma neredeyse “jet hızıyla”  taş koydular ve otomotiv devlerini kaderleriyle baş başa bıraktılar.


Gökten düşen üç medya kazası masalımız da burada bitti…