• Sosyal medyada pire nasıl deve olur?
  • Kafamıza saksı düşse haber olmaz ama Almanya’da yere düşse haber olur
  • Güzel ama uzak bir hayal


RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



“Çin’de bir avuç pirinç yere döküldü” deyimi bize değil, Alman medya jargonuna ait. Haber değeri taşımayan vakalar için kullanıyorlar bu deyimi.

“Haber değeri” taşımayan bir haberin nasıl Almanya’da bir kasabadan çıkıp, bir kaç saat içinde dünya çapında bir fenomen haline geldiğinin öyküsü herkesin kulağına küpe olacak cinsten.

Ayşe Özek Karasu’nun Habertürk’te Pazar günkü köşesinde ayrıntılarını paylaştığı haber, Almanya’nın Neunkirchen kasabasındaki yerel gazete Münstersche Zeitung’da yer alıyor. Haber şöyle:

“Huzurevi sakinleri salı sabahı kalkıp, giriş kapısı önündeki iki saksıdan birinin kırıldığını görünce şaşırdılar. Failler ise izini kaybettirmeyi başardı…”

Haberde huzurevi hizmetlisinin sağlam kalan saksıyla verdiği poz ve kırılan 150 Euro’luk saksının fotoğrafları da yer alıyor.



Olay, “Neuenkirchen’de bir saksı devrildi” diye twitter’e linkiyle düşünce, bir kaç saat içinde “trending topics”lerde ilk 5'e giriyor,  hatta Naomi Campbell’in kanlı elmas davasındaki ifadesiyle başabaş yarışıyor, facebook’ta saksı sayfası açılıyor, youtube’a dramatik bir saksı klibi bile konuluyor.

İnanılmaz değil mi?

“Haber” bile olduğu tartışılan bir haber, dünyayı sarsacak bir hikayeye dönüşüveriyor.

Münstersche Zeitung Gazetesi, “Blumenkübel”in yani saksı haberine meslektaşlarının gösterdiği tepki üzerine “Her türlü yerel meseleyi haber yaparız. Bu da öyle bir meseleydi” diyerek, aslında haberin yarattığı fırtınadan duydukları şaşkınlığı dile getiriyor.

Ayşe Özek Karasu, meseleyi aslında yarı Almanca yarı İngilizce bir twitin iyice çığrından çıkardığına dikkat çekiyor.

“Kırık saksı az once, Çin’de yere dökülen bir çuval pirinci tahtından indirdi…” diyor bu twit’te. Eh, tabi evrensel twitter aleminin Alman medya jargonundaki bu deyimi bilmesi zor.

Devamını Ayşe Özek Karasu’nun kaleminden aktaralım:

“İngilizce yazan Twitter cemaatinde bir geyiktir başlıyor. Kimi diyor ki 'Bu Blumenkübel, olsa olsa Almanların icat ettiği yeni bir seks pozisyonudur.'
Bazıları da trending topics’e girecek kadar önemli bu 'kişinin', bir Nazi subayı olabileceği yönünde tahminler yürütüyor.
Kimisi de
'Steve Jobs, iKübel’in tanıtımını yapacak’ diye başka bir boyuta taşıyor meseleyi…”

Bu arada, Belediye Başkanı Franz Möllering’in, kendisinden görüş isteyen gazetecilere, “Olanlardan haberim yok, ben Twitter’da değilim. Ancak kasabamızda bir daha böyle olaylara geçit vermeyeceğiz” dediğini de öğreniyoruz.

Tüm bu kırık Blumenkübel üzerinden pirenin deveye dönüşme geyiklerini okurken, Orhan Veli’nin “Pireli Şiiri” şiiri düşüyor aklımıza…

“Karışık bir iş vesselam
Deli dolu yazar kalem
Yazdığı da ne
Bir sürü ipe sapa gelmez kelam”



SONUÇ

Alman medyasında “Çin’de dökülen bir avuç pirinç” üzerine özeleştiriler yapıldı, tartışmalar yaşandı.

Haber değeri taşımayan haberler için Alman medyasının jargonuna artık kırık “Blumenkübel” de girdi.

Ayşe Özek Karasu ise meseleye Türkiye açısından bakarken, şöyle soruyor:

“Balyoz darbe planı bağlantılı Yaş krizi, internet andıcı soruşturması, referendum dalaşı filan olmasaydı, her normal ülke gibi dingin Ağustos ayı geçiriyor olsaydık…

Acaba biz de huzurevi önünde insafsızca kırılmış saksıyı haber yapar mıydık?....”


Ne güzel ama ne uzak bir hayal değil mi?