• Sözde şaka olur mu?… Olur ama olmaz olsun
  • Ne zaman habbe, ne zaman kubbe?
  • Her söz unutulur ama kadınlarla ilgili olanlar asla


RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



Kadınlar üzerinden konuşmaya dikkat etmek lazım…

Örnekleme verirken, atıfta bulunurken, anneleri , eşleri, kız kardeşleri  cümle içinde kullanmak başa olmadık işler açabiliyor.
Zira kadınlar üzerine söylenmiş sözler zor unutuluyor, hem kadınlar tarafından hem de erkekler cenahından.

Bu hafta kadınlar üzerine kelam ederken, kelamın boynunu kıranlardan biri Türkiye Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı yöneticilerinden Mehmet Turan oldu.

Bir internet sitesine açıklama yapan Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı eski antrenörü Sedat İncesu, lafın bir yerinde yöneticilerden birinin akıllara durgunluk veren sözlerinden bahsetti.

Eski antrenör geçen yıl Avrupa Şampiyonası'nda, finale yürüyen Tekerlekli Sandalye Milli Takımı oyuncularına, “Siz sakatsınız. Sağlam kadınlarla evlenirseniz onları tatmin edemezsiniz, sizi boynuzlarlar. Engelli eşi olan kocasını aldatır” diye konuşan bir yöneticiden bahsetti. Ama yöneticinin ismini vermedi.



Gazeteciler ismi verilmeyen bu yöneticinin doğal olarak peşine düştüler.

Kısa süreli bir araştırmadan sonra engelli oyuncuların gururu ile oynanan bu ifadeleri kullanan kişinin Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Genel Sekreteri Mehmet Turan olduğu ortaya çıktı.

Mehmet Turan güya “sözde şaka” yapmıştı.

Mehmet Turan olayın ortaya çıkmasından sonra, “Sağlam insana da engelliye de böyle şey söylenmez. Ben salak mıyım?” diyerek kendini savundu.

Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Mustafa Veysel Gürpınar ise savunma yaparken, resmen kelamın ince belini değil ama adeta kafasını kopardı.

Gürpınar, “Bunlar erkek ortamında yapılan espriler” diyerek olaya ayrı bir tat (!) kattı.

Bu sırada milli takım oyuncuları da Mehmet Turan’ın bu sözleri sarf ettiğini doğrulayıp, savunma yapan her iki federasyon yöneticisini açığa düşürdüler.


SONUÇ

Bu hafta, kadınlar üzerine benzetme veya atıfta bulunan kurbanlardan birisi de Hürriyet’in başyazarı Oktay Ekşi oldu.

Ekşi, geçtiğimiz hafta hidroelektrik santrallerle ilgili yazısının sonunda kullandığı ifade yüzünden 1974 yılından bu yana başyazarlık görevini sürdürdüğü Hürriyet Gazetesi'nden istifa etmek durumunda kaldı.

Oktay Ekşi’nin yazısını okumayanlara hatırlatalım.

Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun Rize’nin İkizdere vadisindeki 22 adet Hidroelektrik Santral yapımını “bölgeyi SİT alanı ilan ederek” engellemişti. Bu kararın ardından hükümetin “SİT alanı yetkisini Kurul’un elinden alınıp, Çevre Bakanlığı’na verilmesini öngören yasa değişikliği” girişimini eleştirmişti.

Oktay Ekşi, yazısında, “Anasını bile satan o zihniyetin marifetlerini  görüyorsunuz” diye bir cümle sarf etmişti.  

“Anasını satan zihniyet” ifadesi  hükümetle hassas vergi ilişkileri içinde bulunan Doğan Grubu’nu öylesine rahatsız etmiş olmalı ki Ekşi gibi bir duayen, köşesini ve Hürriyet’teki görevini bırakmak zorunda kaldı.

Başbakan, Çankaya Köşkü’ndeki 29 Ekim resepsiyonunda gazetecilerin, “Oktay Ekşi’nin bugünkü yazısını okudunuz mu?” sorusuna  cevaben “Eğer gazetecilik buysa ben bu zihniyetle mücadele etmem, savaşırım. Gereğini yapacağız zaten, göreceksiniz. Benim ve bakan arkadaşlarımızın yazıda isimlerimizi kullanarak, ‘Bunlar affedersiniz anasını bile satan zihniyet’ ifadesini kullandı” diye konuştu.

Ekşi, “Ayarı kaçırmışız” diye Başbakan’dan özür diledi ama belli ki yetmedi.

Oktay Ekşi, Pazar günkü son yazısında, “Bazen habbenin (damlacığın) kubbe, kubbenin de habbe yapıldığı dönemlerden geçersiniz. Benim 28 Ekim tarihli yazımın son cümlesinde (nasıl istismar edilebileceğini hesaplayamadan) değiştirdiğim iki kelime buna örnek teşkil etti. Gerçeği olduğu gibi anlatmam, anlamak istemeyenlere yetmedi” diyerek veda etti.

Tabii kadınlar, anneler ve kız kardeşler üzerine söylenen ifadeler arasında akıllara Başbakan’ın 2006 yılında Mersinli bir çiftçiye “Hadi ananı da al git” demesi de düştü.

Kadınlarla ilgili söyleyeceğiniz söze dikkat!