• Türban üstü tülbent oldu
  • ’lü geçmiş zamanda ODTÜ
  • “Kullanıcının etinden, sütünden yararlanayım” derken kemik suyuna çorba



RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



Yılbaşı hediyesi yaratıcılığında (!) son noktayı Borusan Holding koydu. Hem de bunu geçen yıl yaşadığı “türban” krizinin tam da “sene-i devriyesi”nde yaptı.

Hatırlayacaksınız, geçen yılbaşına bir kaç gün kala tarihinin en büyük krizini yaşayan holdingin medya önüne pek çıkmayan yöneticileri özür üstüne özür açıklamışlardı.

Özrün nedeni ise Borusan Otomotiv’in “Mini” markasının müdürü Hakan Bayülgen’in Kanal 24’teki program sponsorluğunun iptali ile ilgili bir yorumuydu.

Bayülgen, Yeni Şafak muhabirine başörtü ile ilgili “imajımızı bozuyor” açıklaması yapınca, 28 Aralık 2011 tarihli gazete, “Başörtülü binince BMW bozuluyor” manşetiyle çıkmıştı.


Sonuçta, Marka Müdürü Hakan Bayülgen görevinden ayrılmak zorunda kalmıştı. Şirket ise yılın son gününü gazetelere vereceği tam sayfa özür ilanlarını hazırlamakla geçirmiş, ilanların yayınlandığı yeni yılın ilk gününde de bir basın toplantısıyla gazetecilerin karşısına çıkmıştı.

Olayın üzerinden tam bir sene geçti ki, bu kez sanki “başörtüsü” krizini hatırlatmak istercesine holdingten medya mensuplarına yeni yıl hediyesi olarak “tülbent” gönderildi.

Olayın garabetini fark eden Takvim gazetesi, Borusan Holding’in bu hediyesini “U dönüşü” imasıyla manşete taşıdı.

Gazetecilere yollanan kutudaki notta, "Bu yemeni, Afyonkarahisar Asım Kocabıyık Mikrofinans Şubesi desteğiyle emeklerini değere çeviren kadınlar tarafından size özel olarak üretilmiştir" denildi.

Amaç, küçük kredilerle el emeği göz nuru üretim yapan kadınların gayretine destek olmaktı ama konunun öznesi tülbent olunca işin seyri de doğal olarak değişti.

İşte tam bu tartışmalarının ortasında, Borusan Holding’in kurucusu Asım Kocabıyık tedavi gördüğü hastanede 88 yaşında yaşamını kaybetti. Geriye ise holdingin türban üstü tülbent krizi kaldı.


İkinci medya kaza örneği yine bir başka büyük şirketten, ama bu kez Amerika’dan.

Dünyanın en popüler uygulamalarından birisi olan Instagram’ın yaptığı bir sözleşme cinliği geri tepti. Yeni sözleşme hükümleri çerçevesinde “kullanıcıların yüklediği fotoğrafların reklam şirketlerine satılabileceği ve facebook ile ortak hareket edilebileceği” sert tepki aldı.

Kullanıcılar bu fikirden öylesine irite oldular ki şirkete protestolar yağdı.

Sözleşmenin yayınlanmasından hemen önce günlük 16.4 milyon olan aktif kullanıcı sayısı bir anda 4 milyon azaldı.
 
“Kullanıcının etinden sütünden, yüklediği fotoğraftan, gelmişinden geçmişinden yararlanırım” diye düşünen cin fikirli Instagram yöneticileri geri adım atmak zorunda kaldı. Sözleşmenin yanlış anlaşıldığını söyleyen yöneticiler, metindeki ifadelerin karışık olması nedeniyle özür diledi.


SONUÇ

Sonucu’lü geçmiş zamandaki ODTÜ’yü bize hatırlatan Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde yaşanan olaylardaki açıklamalarla bağlayalım.
 
ODTÜ’de Göktürk-2 uydusunun fırlatılması sırasında yaşanan öğrenci olaylarının hemen ardından Başbakan Erdoğan’ın üniversite yönetimini suçlaması, protestocu öğrencileri de terörist ilan etmesi üzerine yurdun dört bir yanındaki üniversitelerin rektörleri de bir pürtelaş “ben de, ben de” diyerek, onay açıklamaları yaptı.

Ancak, bu açıklamalara akademisyenler, dekanlar ve öğrencilerden sert tepkiler gelince rektörler hayli zorlandı.  

Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yalçın Karayağız’ın protestocu öğrencilerin arasında “Ben şiddetin her türlüsüne karşıyım” demeye çalışırkenki hali hafızalara kazandı.

Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga’nın ise “özür” dileyene kadar makamından çıkamaması bir başka ’lü geçmiş zamanı hatırlatacak olaydı.

2013’e, sevgili Bülent Aydın’ın, “Seneye de bir arada” şiirindeki dileğiyle HOŞGELDİN diyoruz.

“Serin bir rüzgar esecek yine
Güneş doğarken
Kuşlar havalanacak ilk kıpırtıda
Bir bebek ağlayacak
YENİ YIL geldi
Toprağı, suyu kaybedebiliriz
Küremizi böyle harcarsak
Yazı kışı bile
Ama en büyük acı bir yakınını
Yitirmek
Tek dileğim bu yüzden
BURADA olalım, BİR ARADA olalım
Seneye de...”