• Medya kendi unuttuğunuz hikayeleri bile hatırlatır!



RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



İngiltere’nin 43 yaşında en genç Başbakan’larından David Cameron, göreve geldiğinden bu yana özel hayatıyla ilgili dikkat çekici, hayli ses getiren bir PR çalışması yürütüyor.

Eşiyle tatile çıkıyor, İbiza adasında üç yıldızlı otellerde sıradan bir İngiliz gibi kalıyor, özenle seçilmiş fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıyor, sağcı bir liderden çok içine sol sosu eklenmiş bir siyasetçi gibi görünüyor. Bu başarılı PR çalışmalarında her seferinde ayağı bir şekilde medyaya takılıyor Cameron’un.


Mayıs ayında eşiyle yaptığı İspanya’nın İbiza adasındaki tatilin zamanlaması “Nijerya’da öldürülen İngiliz asker” ile tartışmaların devam ettiği döneme denk gelmişti.

Daily Mail, "Başbakan, İbiza yeterince dinlendirici miydi?" sorusunu sorarken, Daily Mirror ise "Başbakan, ülkemiz terör krizinin ortasında ve siz İbiza’ya tatile gitmeye karar verdiniz" yorumunu yapmıştı.

Başbakan Cameron’un Ağustos ayında plajda Mickey Mause’lu havlusunu beline sarıp, mayosunu değiştirme karesi bir diğeriydi.

Başbakan’ın işi iyice magazinleştirdiği eleştirilerine yol açsa da “Bizden biri” algısını etkilediğini de göz ardı etmemek gerek.

Başbakan’ın “sıradan hayatı”nın en son paylaşımını ise baldızı yaptı. Düğün öncesinde baldızı Alice Sheffield'ın Instegram’da paylaştığı bir fotoğrafta önde gelin, arkadaki yatakta ise ayakları çıplak, yatağa uzanmış, şekerleme yapan Başbakan Cameron görüntüsü var. Ama başbakanın iki seksen uzanmış görüntüsünden daha çarpıcı olan “devlet sırları”nı taşıdığı “kırmızı çanta”nın da ayak ucunda yatağın üzerinde olmasıydı.

Özel hayatının “sıradan” karelerini göstermekten çekinmiyordu ama işin içine devlet sırrı girince İngiliz medyası da başbakanı laubalilikle eleştirdi, hatta “zevzek” tanımı ile yerden yere vurdu.


SONUÇ

Sosyal medya başa bela. İletişim açısından çok güçlü ancak medya kazası yaratma gücü de göz ardı edilemez. Baldızın koyduğu fotoğraf çok kısa süre içinde Instegram’dan silinse de dakikalar içinde binlerce kişi tarafından paylaşılmıştı bile.

Cameron’un Eylül ayı başında Edinburg’a giderken yine ‘sevgili kırmızı çanta’sını trende unutmuştu. İçinde Suriye ile ilgili gizli belgelerin de olduğu tahmin edilen bu çantayı yolcular arkasından koşturmuştu.

İngiliz medyasının “savaş habercisi” olarak tanımladığı çanta, özellikle Başbakanların savaş öncesi ellerinde görünmesiyle dikkat çekiyor. Hatta, eski Başbakan Yardımcısı John Prescott, bir başbakanın hükümet sırları konusunda bu kadar gevşek olmasına şaşırdığını belirterek, şöyle demişti;

“Kutuda Suriye hakkında gizli detaylı istihbarat bilgileri olabilirdi. Ben olsan gözümün önünden ayırmazdım.”

Cameron’un çantasını unutmasıyla birlikte daha once sekiz yaşındaki kızını öğle yemeği için gittiği pub’da unuttuğu da hatırlatıldı.

Medya, Başbakan Cameron’un kendisinin bile unuttuğu bütün unutma hikayelerini tekrar ortalığa döktü.